GÜLMEK TOPLUMUMUZUN DESTEKLEDİĞİ BİR DAVRANIŞ BİÇİMİ DEĞİLDİR !... - Ş A İ R A N E
“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası.” – Cemal Süreya “Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek…” – Özdemir Asaf “Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.” – Gülten Akın “Cıvıl cıvıldı gözleri Yeni dağılmış bir ilkokul gibi.” – Can Yücel “Duyguluysan işin zor, Yaşamda yeniksindir.” – Özdemir Asaf “İçim hem kimsesizdi hem kalabalık.” – Edip Cansever “Hüznümle vedalaşmayı bana öğretmediler.” – Gülten Akın “Dönmeyeceğimiz bir yer beğen, Başka türlüsü güç.” – Turgut Uyar “Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.” – Didem Madak “İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir?” – Orhan Veli “uçurumlar var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında kendiyle kendi arasında.” – Nilgün Marmara “Sen ki saçından tırnağına kadar Bir hürriyete bedelsin.” – Turgut Uyar “Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz.” – Edip Cansever “Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.” – Özdemir Asaf

Bu Blogda Ara

16 Nisan 2011

GÜLMEK TOPLUMUMUZUN DESTEKLEDİĞİ BİR DAVRANIŞ BİÇİMİ DEĞİLDİR !...

Gülmek bizim toplumumuzun desteklediği ve cesaretlendirdiği bir davranış biçimi değildir.

Kültürümüzün gülme konusundaki olumsuz tutumu sadece çocukluk ve gençlik döneminde değil yetişkinlik yaşamında da sürer. "Çok güldün, ağlayacaksın", "Çok güldük, başımıza kötü bir şey gelecek" gibi sözler bu yöndeki uyarılara örnektir.

Türk kültür...üyle yetişen kişiler genellikle, "sebepsiz yere gülene deli deneceğine" inandıkları için, gülmenin gerek insanın kendi hayatı üzerinde doğuracağı olumlu etkilerden, gerek insanlar arası ilişkilerde doğuracağı olumlu sonuçlardan yararlanamazlar.

Oysa halk arasında "delilik" olarak adlandırılan akıl sağlığı problemlerinin üç tanesinde hastaların en büyük özellikleri somurtkanlıkları ve ifadesizlikleridir. Bu hastalar kesinlikle gülmedikleri için halk arasındaki deyimin "sebepsiz yere somurtana deli derler" olması beklenir. Fakat geleneksel kültürümüz gülmeyi hoş görmediği için, seçici davranmış ve sadece küçük bir azınlığı oluşturan hastalara bakıp "sebepsiz yere gülene deli derler" diyerek, insanların içinde yeşermesi muhtemel hayat sevincini küllendirmeyi tercih etmişlerdir.


Zuhal BALTAŞ - Acar BALTAŞ / "Bedenin Dili" kitabından
 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum