Hayata bakış açımızı oluşturmak için en önemli adım başka insanları sevme kapasitemizi geliştirmektir. Sevgi başka insanların durumunu anlamayı gerektiren bir duygudur. Bu, kendinizi bir başka insanın yerine koyup kendi durumunuzu bir yana bırakarak o insanın sıkıntısını da içinizde hissetmenizi gerektirir; bunu yaptığınız anda o insana bir sevgi duyacaksınız. Bu duygu diğer insanların sorunlarının, acılarının ve sıkıntılarının da her bakımdan sizinki kadar gerçek olduğunu, hatta, çoğu kez daha beter olduğunu kabullenmektir. Bu olguyu kabullenip, o kişilere biraz yardım sunmakla kendi kalplerimizi açar,şükretmeyi öğreniriz.
Sevgi uygulamayla geliştirilecek bir şeydir.İki öğesi vardır: niyet ve eylem. Niyet, sadece kalbinizi başkalarına da açmayı hatırlamak, sadece kendinizin önemli olduğu bir düzlemi büyütüp, buna başka insanları da katmaktır. Eylem ise, bu konuda "neler yaptığınızdır." Gönlünüze göre, bir ayır etkinliğine düzenli olarak biraz para veya, zaman (ya da> her ikisini) bağışlayabilirsiniz. Sokakta gördüğünüz insanlara içten bir gülümsemeyle, selam vermeniz de geçerlidir. Ne yaptığınız o kadar önemli değildir; yeter ki, birşey yapın. Rahibe Teresa'nın bize bir öğüdü vardır: "Bu dünyada çok büyük işler yapamayız. Sadece küçük şeyleri büyük sevgiyle yapabiliriz." Başkalarına sevgiyle yaklaşmak, dikkatimizi çoğu kez gereğinden fazla ciddiye aldığımız küçük şeylerden ayırarak, bize şükretmeyi de öğretir. Arasıra durup, hayatın ne mucizelerle dolu olduğunu düşünmek gerekir: görme yeteneği sayesinde bu kitabı okumanız bile hayatın bir mucizesidir; sevebilmek bir mucizedir ve daha ne çok mucize vardır. Bunu düşünmeye başladığınız zaman "büyük dert" diye gördüğünüz pek çokşeyin aslında "ufak şeyler" olduğunu ve sizin bunları büyük dert olarak nitelendirdiğinizi anlayacaksınız.
Richard CARLSON
“Ufak Şeyleri Dert Etmeyin” Adlı Kitabından…
0 Comments:
Yorum Gönder
Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum