Ne kadar çok yara almışım da
unutmuşum zamanla… Yine de susmuşum, susmakta bulmuşum çareyi. Ağlamakta, yanmakta… Gözlerim ne kadar yalan diye
bağırsa da, inkar etmek bir o kadar da güç bana…
Kalmamış içimde ne bir heves, ne
umut, ne istek ne de özlemeye dair bir şey… Her şeyden geçmişim, yaşamaktan,
sevmekten yana. Umutlarımın yok olduğu günden beri hayalim kalmış yarım
yamalak, kalemimin ucu kırık, yüreğim suskun, gözlerim ıslak
Biçare avare aşıklar gibi dolaşır
durur olmuşum dikenli aşk yollarında ve yorulmuşum farkında olmasam da… Sevmek
haram değildi elbet ama, yaralarım o kadar çoktu ki başka bir sevdanın
yokluğunu kaldıramayacak, başka bir acıya katlanamayacak kadar…Ne öncesini ne
de sonrasını düşünmek gelmiyordu içimden. Bekle diyordum kendime, neyi beklemem
gerektiğini bilmeden. Bir gün diye başlayan tüm cümlelerim karışıp gidiyordu
keşke’lere ve o keşke’ler hep gönül hanemde baş misafirdi gitmek bilmeyen ve yaralarıma
ortak olmaya çalışan…
Şimdi suskunum..Hala suskunum.
Konuşmaktan ölesiye yorulmuşum, durgunum. Vazgeçtiğim sevdaların peşinden
koşmaktan yorulmuşum. Gözlerim eskisi gibi dalmıyor uzaklara, beklemiyorum
artık yoldan gelecek birisini de. Dedim ya yorulmuşum yalan sevdalara
tutulmaktan, beklemekten, ağlamaktan. O yüzden artık kalbime çekiyorum
kepenkleri bir daha açmamak üzere…
Yüreğim Kapalıdır; İzinsiz Giremez
Kimse….
@ Mehpare ÖĞÜT - 2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum