Sorunu olmayan insan yoktur…Önemli olan sorunları çözmek
için yeterli morale sahip olup olmadığımızdır…İncir çekirdeğini doldurmayacak
sorun ya da sorunların altında kalan bir kişiyle, devasa ölçülerdeki sorun ya
da sorunları çözen bir kişi, yaşama tutunma ve yaşamı özümseme konusunda ne
kadar farklıdır?..Ezilen, morali bozuk, sorunlara olumsuz bakan, hep kahreden
kişi, kendini çok mutsuz hisseder…Sorunları çözen, çıkabilecek sorunları da
kabullenerek hemen çözüm için kolları sıvayan, güçlü, iradeli bir kişi de
kendini çok mutlu hisseder…Moralli olmak, çözüm için ön şarttır…
Eğer, sabah kalktığınızda sabah serinliği ve yeni yeni
çevreyi ısıtmaya başlayan güneş, kuş sesleri, açık pencereden içeriye giren
tertemiz hava sizi mutlandırmıyorsa, tersine güne homurdanarak, canı sıkkın
hatta evde kim varsa onlara bağırıp çağırarak başlıyorsanız, sorunun küçük ya
da büyük olmasının ne önemi var…Yaşama bakış açınızla baştan kaybetmiş
oluyorsunuz zaten!..Nereye bakarsanız bakınız, artık her şey olumsuz görünecektir
gözünüze…Hiç unutmuyorum, yıllar önce çıktığımız bir Karadeniz gezisinde,
mendebur, her şeye olumsuz bakan orta yaşlı bir adam:”Canım ne var ki bu
Karadeniz’de anlamıyorum, çalı çırpı, ağaç dalı, taş, toprak vb.
demişti…İnanamamıştım duyduklarıma…Oysa biz eşimle çocuklar gibi şendik…Yeşilin
her tonunu görmüş, tertemiz havayı solumuş, yaylalara, koyuna, keçiye, üzerine
çiğ düşmüş çiçeğe hayran kalmıştık… O halde nereye baktığınızın hiçbir önemi
yok, önemli olan o baktığınız yere nasıl baktığınızdır, öyle değil mi?..
Bazı kişiler, karşılaştıkları sorunu çözmek için gayret sarf
etmek yerine, içki ile kendilerini uyuşturma davranış biçimini seçerler…Elbette
çok yanlış bir seçim olur bu!..Nitekim, herkes gibi ben de onların bu
davranışını, her zaman çok yadırgamış ve eleştirmişimdir…Sabahleyin
kalktıklarında mevcut sorun, karşılarına dikilmeyecek midir?..Üstelik,
kendilerine olan güveni de zedeleyecekleri için sorun daha da büyüyecek ve
çözülemez, içinden çıkılamaz bir hale gelecektir…Ailelerinin üzüntüsü de buna
eklenecek sorun daha da dramatik bir hal alacaktır…Bir arkadaşım, sırf bu
nedenle büyüyen sorunlarıyla baş edememiş ve yanlış üstüne yanlış yaparak,
mevcut sorunlarına bir de sağlık sorununu eklemiştir…Çözülebilecek sorunlarına
zamanında müdahale edememenin sonuçları çok acı olmuştur onun için…
Huzurlu bir ortam, moral için ön koşuldur…Sorunlarımızın,
huzurumuzu bozmayacak bir şekilde çözülmesi gerekir…Paniklemeden sorunu
değerlendirmek, çözüm için önlemler planlamak, ailenin desteğini almak, kararlılıkla
çözüm önerilerini uygulamak ve moralimizi yüksek tutmak, beklenen ve istenen
bir davranış biçimi olacaktır…Bunu başarmalıyız…Sorunların altında
ezilmemeliyiz…Kuşkusuz, sorunlar çoğunlukla çözülebilir niteliktedir…Önemli
olan, bizim sorunlara bakış açımızın doğruluğu ve uygulama sırasındaki
dayanıklılığımızdır…
Kimimiz bir şarkı dinlediğimizde, kimimiz doğa ile baş başa
kaldığımızda ya da bir geziye çıktığımızda, kimimiz herhangi bir eğlencede,
kimimiz televizyonda bir dizi, tiyatroda bir oyun, sinemada bir film, stadyumda
bir maç izlediğimizde, kimimiz hobilerimizle uğraştığımızda moral depolarız…O
nedenle, bize moral veren her ne ise ondan vazgeçmemiz gerekir..,Bu
karşılaşacağımız sorunların çözümü için hayati önem taşımaktadır…
Her şeyi sorun eden pinpirikli insanlar da vardır…Onların
işi gerçekten zor…Ne yapsanız faydasız…O kendini huzursuz edecek bir şey
mutlaka bulur…Gergin yüz hatları, sert bakışları ile hemen kendilerini belli
ederler…Ne zor bir durum…Her zaman moralsiz olmak, güler yüzü kaybetmek, sadece
kendine değil etrafına da sıkıntı verir…Bağırıp çağıran bu insanlar, bu
davranışlarının da hatalı olduğunu kabul etmezler…Üzülürüm onlar adına da
aileleri adına da…
“Bir insan kendini adadığında ilahi taktir de o yönde hareket
edecektir… Tüm olaylar diğer bir olayı desteklemek işin oluşur ve aksi taktirde
hiçbir zaman ortaya çıkmaz… Bir akarsu boyunca oluşan tüm olaylar, sadece bir
karardan doğar… Hiçbir insanın hayal edemeyeceği tüm umulmadık durumlar
oluşumlar ve maddi destek bu şekilde elde edilebilir… Elinizden geleni ve hayal
edebileceğiniz her şeyi yapmaya hemen başlayın… Cesaret; deha, güç ve büyüyü de
içinde saklar… Şimdi başlayın…” diyor, Goethe…Moral için de bire bir bu sözler…
Moralimizi hiç bozmayalım!..Bozulmasına da izin
vermeyelim…Sorunlar her zaman olacak ve biz bu sorunları çözmek için hep çaba
sarf edeceğiz…Yeter ki yılgınlığa kapılmayalım!..
Asım ERDOĞAN
0 Comments:
Yorum Gönder
Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum