Yazma
çabalarınızın en başında, genellikle düşüncelerin yetersizliği başlıca sorunu
oluşturur.
Hatta
yazı makineleriyle yaşamayı öğrenmiş olan birçok profesyonel yazar bile bu
zorlukla
karşılaşır.
Çoğu edebiyatçı, herhangi başka bir andan, sonunda bu noktaya gelir. Alaysı ve
gülünç
biçimde, “Yazacak bir şey bulamıyorum!” der talihsiz yazar kendi kendine ve
onun
için
çok sıkıntılı olan bu durumda, tiksinti içinde yazmaktan vazgeçer.
Belki
de vazgeçmesi gerekir. Yazmak, dünyada kesinlikle bir gönüllü çabadır. Yolun
başındaki
yazar, yaşamı ve çevresi hakkında, yazılması mümkün olmayan düşünceler geçirir
aklından.
Yazamayınca da suçu yanlış yerde arar ve kurmaca becerisini asla gösteremez.
Yapın
hakkında çeşitli düşüncelere sahip olmadan öykü yazmanın mümkün olmadığı açıkça
ortada.
Gerçek daha yalın ve daha rahatsız edicidir. Yolun başındaki yazar, iyi öykü
düşüncelerinin
ortaya çıkması için gerekli çalışmayı yapmayı reddeder ve başarısız olur.
Düşünceler
istemez ama moral güç ister. Şaşırtıcı ve özgün düşünceler bulmak önemli
değildir,
çalışmak için yeterli olan sağlam bir düşünce akışının nasıl oluştuğu
önemlidir.
Olgun
düşünceler ancak olgunluktan, deneyimli insanlardan çıkar. Ama eğer yazar
olgunlaşmayı
ve deneyim kazanmayı beklerse, orta yaşta böyle düşüncelere sahip olabilir. Bu
düşünceler
de yalnızca olgundur, sanat yapmak için yeterli değildir. Yeteneğiniz, anlatım
alışkanlığınız,
her şey öğrencilik yıllarınızdadır.
Öykü
düşünceleri oluşturma, bir yöntem sorunu, özellikle bir enerji sorunudur.
Edebiyat
kilerleri
boş olan birçok genç yazarla bu sorunu tartışarak, çalışmalarıyla ilgili önemli
yanlış
anlamalar
yüzünden kötü işler çıkardıklarını öğrendim. Bu yanlış anlamaların en önemli
olan
üçü
üzerinde duralım:
I)
Esinlenmeyi beklemek: Genç yazarlar, hatta has edebiyata gönül vermiş olanlar
da,
yazmanın
bir tür rahiplik işlevi, radyo dalgaları gibi gökten yayılan büyük düşüncelerin
peşine
düşerek yapılan kutsal bir sanat olduğunu düşünüyorlar. Gerçekte yazmak çaba
gerektirir.
Sözcüklerin kağıt üzerine koyulmasını, bunu birisinin yapabilmesini gerektirir.
Kaçan
bir şey yoktur, ama düşünceler vardır. Çalışmak size nasıl yardım edebilir?
Yazmak
için,
ya bazı düşüncelere sahipsinizdir ya da değilsiniz. Hepsi bu!
Ama
hepsi bu değil. Öykü düşünceleri oluşturmak, tıpkı el yazısıyla yazarken olduğu
gibi,
örgütlü,
enerjik ve dikkatle gerçekleştirdiğiniz çalışmalarınızın bir boyutudur. Eğer
esinlenmeyi
beklerseniz, iyi bir düşünceyi hatırlamaktan çok unutmaya hazırlanmış
olursunuz.
Öykü düşünceleri oluşturmanın yolu, bunun için bir şeyler yapmaktan geçer.
Düşüncelerinizi
ve her türlü gözlemlerinizi not defterlerine, gazete sayfalarına, kağıt
parçalarına
yazın. Bunu alışkanlık haline getirin. Malzemelerinizi ilk seferinde fazla
acımasızca
sansür etmeyin. Bırakın gelsinler. Daha sonra üstünden geçersiniz. O zaman en
iyilerini
alın ve gerisini atın. En büyük yazarlar, ürettikleri yıllar boyunca, daima not
defterleri
tutmuşlardır.
Sizin bunu daha dikkatli yapmanız gerekir.
Il)
Kendine inanmamak: Genç yazarlarda, yazma güdüsü okuma güdüsünden önce gelir.
Büyük
yazınsal sanat çalışmaları onu derinden etkiler. Diğerlerinden daha iyi olma
tutkusuyla
yakar ve aynı kalitedeki yapıtı daha kısa sürede gerçekleştirebilmesi için
aceleci
bir
girişimle ileri fırlatır. Saygıdeğer bir tutku! Bununla birlikte, bir genç
yazarın ilk
karalaması,
bu muhteşem performansıyla üstünde yükseldiği zemin karşılaştırıldığında,
kötüdür.
Kendi düşüncelerini basmakalıp, kötü ve çocukça bulur. Konuları büyük
ustalarınkine
benzeyen düşüncelerinden ve denemelerinden vazgeçer. Bunlar onun için çok
fazladır.
Ve umutsuzluğa düşer.
Genç
yazar, hayran olduğu sanatçıların hiçbir zaman tipik olmayan başyapıtlarım
nadiren
hatırlar.
Bu yapıtlar, bütün bir ömrün ürünlerinden yapılmış dikkatli seçimlerdin En
büyük
ustaların
kimi başyapıtlarındaki tutku ve Yüceliğe sahip olmadığı için kendi
düşüncelerinizi
cesurca
ifade etmekten kaçtığınız konusunda, kendinize karşı dürüst değilsiniz. Kendi
köklerinize
sahip çıkın, tıpkı ustalar gibi. Kendinize zaman tanıyın. Başka birinin
biçimini
taklit
etmeye çalışmayın. Kendinize inanın. İlk ürün hiçbir şeydir; yerleşik alandır,
alışkanlıktır
her şey.
III) Gerçek yaşamla ilgilenmemek: Genç yazarların on tanesinden dokuzuna, ne konuda
yazmak
istediklerini sorun, çok azının cevabı derin olanla, sonsuz olanla, insan
olmakla ve
kendi
yaptıklarıyla ilgili olacaktır. Hatta yazdıklarını okuduklarında, kendi kendilerine,
“Ah,
evet,
yaşamla ilgiliyim, bundan eminim,” derler ve yazarlıkta başarılı olabilmek için
ilgilenmeleri
gereken düşünceler içine girmezler.
Fark
şurada yatıyor: insanlarla olmayı seviyorsunuz; bazı arkadaşlarınız var;
dedikoduculuğu
ayırabiliyorsunuz;
“karakterler” konusunda okumayı seviyorsunuz ama bu yeterli değildir.
Bütün
bunları yapabilirsiniz. Henüz yazınsal düşünceyi, araştırmayı ve çözümsel
kavrayışı
içeren
gerçek bir ilgi içerisinde değilsiniz. Saldırgan ve dinamik olmayan insanlarla,
sabırsız
ve
çok dinamik olabilirsiniz. Dinsel ya da ahlaki bir idealist olabilirsiniz.
İnsanların ahlak
çöküntüsü
sizi şoka uğratabilir. Eğer siz yalnızca onların iyiliğini ve kötülüğünü
düşünüyorsanız,
gerçek bir yazınsal duygu içine giremezsiniz. Bir yazarın işi, yargıda
bulunmaktan
çok betimlemektir. Edebiyat, insan zaaflarının bir kaydıdır. Bu zaaflarla
ilgilenirken
hoşgörülü almalısınız ve onların nedenlerine inerken meraklı bir tahammül
göstermelisiniz.
Yukarıda
genel olarak açıklanan düşünceleri uygulayabilmek için, lütfen, birçok genç
yazar
tarafından
başarıyla uygulanmış olan aşağıdaki önerileri göz önünde bulundurun.
Başlarken:
Eğer kendinizi öykü düşüncesi oluşturmaya hazır hissediyorsanız ve yazmak için
yeterli
gücü bulamıyorsanız, panik yapmayın. İçinde bulunduğunuz olumsuz durum,
düşüncelere
sahip olmamanızdan değil, onları yazmak için gerekli alışkanlığı oluşturmamış
olmanızdan
kaynaklanmaktadır. Yapmanız gereken ilk şey, kendi kendinize “yazı makinesi
paniği”ni
yenmektir. Herhangi bir şey yazın. Bir yazma alışkanlığı oluşturmaya başlarken,
kağıt
üzerine sözcükler düşürmeye başlarken, yazdığınız şeyin kalitesi, yazma
ısrarınızı
geliştirmede
güvenilir bir yoldur. İlk önce yalnızca niceliksel amaçla yazın. Kendinizi
gereken
hızda
yazmak için eğittiğiniz zaman, günün ilginç olayları üstüne yüz sözcük
söyleyin, bu
notlarınızın
niteliğini geliştirmek için çalışmaya başlamaya hazırsanız, onları seçin ve en
iyi
düşünceleri
alarak belirli bir sitemle öyküleştirmeye başlayın.
Not
defterleri ve dosyalar: Her iyi donanımlı yazar, günün ya da gecenin kimi
zamanlarında
kısa
notlar almak için bir cep defteri taşır ve çalışmalarında kurgu ve taslaklarını
öyküleme
ve
tasnif etme yollarını bilir. İlk önce uygun boyutlarda kullanışlı bir not
defteri edinmek iyi
olur.
İkinci olarak, bir ofis dosyası edinmek gerekir. Bir yığın ambalaj kağıdı bile
bu amaca
cevap
verebilir. Ustalığa giden en iyi yollardan birinin, çeşitli konularla ilgili
olarak
dosyalanmış
malzemelerin içinden, belirli bir konuyu çoğaltmak olduğunu hatırlayın. Bu
yüzden
işinizin mekanik gibi görünen bu bölümünü küçümsemeyin.
Okumalar:
Çok okumalısınız. Özellikle öğrencilik günlerinizde oburca okumalısınız. Yaşam
ve
dünya
ile ilgili bilgilerinizi artırmak için çok okumalısınız ve başka yazarların bu
işi nasıl
yaptıklarını
öğrenmelisiniz.
Romantizm
kompleksi: Bu ifadeyi, kendi yaşam ve çevrelerinin ilginç olduğuna inanmayan
yeni
yazarlar için kullanıyorum. Bunlar uzak iklimlerdeki insanların, olayların,
yabancıların
daha
etkileyici olduğunu düşünürler. Ancak bu durum, yazınsal materyalin miktarının,
bir
yerde
yaşayan insan sayısı ile orantılı olduğu gerçeğini değiştirmemektedir.
Kendinizi
yazın: Kurmaca yazmak bütün sanatlar içinde en mahrem olanıdır. İçinde çok
değerli,
kutsal, biricik coşkular taşıdığını düşünen ve bunlarla başkalarını etkileyerek
popüler
olmayı
uman kişi, başka şeyler yapmalıdır. Emin olun, sizin en iyi yazınız, en çok
size ait
olandır.
Düşleriniz, tutkularınız nelerdir? Onları yazın. Yaşamınızdaki dönüm noktaları
nelerdi?
Hangi etkenleri içeriyordu? Ne oldu? Yaşadığınız her deneyimin önemi nedir?
Diğer
insanları
onların içine koyarak, bu bunalımlar etrafında öyküler tasarlamaya çalışın. Ama
aynı
duyguları ve aynı konuları koruyarak yapın.
Eviniz
bir laboratuardır: Çoğu genç yazar kendi evindeki insanlık durumlarına
yoğunlaşmış
bir
çalışmayla kazanabilir. Kendi aile çevreniz sessiz olabilir ve size oldukça
sıradan gelebilir.
Ama
ilişkileriniz ve arkadaşlarınızın oldukça dramatize edilmiş hayali önerileri
öykü
düşüncesi
oluşturmanıza yarayabilir. Örneğin, bir genç kız kardeş ya da erkek kardeş
gözlem
altındadır.
Onu bir öykü tasarımı içinde izleyin. Ne görüyorsunuz? O ne yapıyor? Onları
içine
çeken
sorunlar neler? Onun kahramanı kim? Bu kahramana hangi davranışlarla ve nasıl
tapıyor?
Kahramanının bazı yüz kızartıcı şeyler yapmış olduğunu öğrendiğini varsayın.
Onun
üzerindeki
etkisi ne olmalı? Ne yapmayı planlıyor?
Yoğun
bireysel çalışmalarınızın yanı sıra, yaşamın bazı özel dönemlerine dokunmanız
iyi olur.
ilk
elden çalışabileceğiniz özel bir toplumsal soruna eğilmeniz iyi olur. Bu
sorunu, özellikle
her
evresinin duygusal niteliğini keşfetmek için arayarak çalışın. Sabırlı olun.
Eğer eğitim,
boşanma,
kent politikası, gençlik ya da çalışma ahlakı gibi konuları seçerseniz,
konunuzun
macera,
trajik ya da komik yanlarının bulunup bulunmadığına ve hangi noktaya
yoğunlaşacağınıza
dikkat etmelisiniz. Herhangi bir mistik “düşünüp taşınma” süreciyle usta
olabileceğinizi
tasarlamayın. Yazın!
Yaşamın
gizlerini çözün: Bütün gözlemlerinizde, olayların gerisindeki daha önemli
nedenleri
araştırın.
Büyük insan sorunlarının, bulundukları yeri size göstermek için hoplayıp
zıplamadıklarını,
bağırıp çağırmadıklarını hatırlayın. Bir insanlık durumunun en önemli
yanının,
onu tanımadan anlatılamayacağı, akılda tutulması gereken en önemli şeydir.
İnsanlar
hakkındaki belirsiz düşünceleriniz üzerinde biraz derin düşünürseniz başarılı
olabilirsiniz.
“Yazmayan” bir yazar olmayın. Karakterlerin davranışlarını ele veren bütün
ayrıntıları
yazmalısınız.
Büyük
yazarlardan öğrenin: Bazı yazarlarda karakterler kendileriyle ilgili sözcükler
kağıda
düşürülürken
ortaya çıkmazlar. Turgenyev, doğru dürüst öykü yazmaya başlamadan önce,
belirsiz,
başıboş karakterlere çalıştı. Çehov da başlangıçta benzer şeyler yazdı ve attı.
Neredeyse
her yeni başlayan yaza. başlangıç saatini çok fazla erteler. Güzel bir bitiş
kurgusu, mükemmel bir yapıt, yüksek tutku umarlar. En büyük yazarlar, tekrar
ediyorum, bunu
yapmazlar.
Yeni başlayanlar da yapmamalıdır.
Bu
yazıda, öykü düşünceleri oluşturma konusunda eksik de olsa bazı doğruları
vurgulamaya
çalıştım.
Ancak yolun başındaki yazarların, başarılı olma sürecinde anlamakta zorluk
çektikleri
gerçekleri belirttim. Bu gerçekler sonuç verici yöntemler gibi görülüyor. Eğer
kuşkunuz
varsa, önerilerimi mahkûm etmeden önce onları deneyeceğinizi umuyorum.
Sonuçlarına
kefil oluyorum.
Thomas
H. UZELL
0 Comments:
Yorum Gönder
Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum