Bir süre önce okumaya başladığım
ve okurken hem düşündüren hem de tüm zamanlar için geçerli olan bir kitaptan
bahsetmek istiyorum. Okuyanların yanı sıra okumayanlarında göz ucu ile
kitapçıların raflarında gördükleri, okusam mı okumasam mı diye ikilemde kaldıkları
bu eser Feridüddin Attar’a ait olan Pendname…Öncelikle Feridüddin Attar
hakkında kısa bir bilgi vermek gerekirse, internet ortamından derlediğim şu
bilgileri paylaşmak yerinde olacaktır.
- Ferîdüddin Attâr (Faɾsça: فرید الدین عطار) ya da tam adıyla Ebû Hâmid Feɾîdüddin Muhammed bin Ebî Bekiɾ İbɾâhîm-i Nîsâbûɾî, Hoɾasan'nın en önemli döɾt şehɾinden biɾi olan Nişabuɾ'da 1136 yılında doğmuş 1221 yılında vefat etmiş ünlü biɾ İɾanlı şaiɾ ve mutasavvıftıɾ. Hekim ve eczacı olmasından dolayı Attâɾ (aktaɾ) olaɾak anılıɾ.
Mevlânâ
Celâleddîn-i Rûmî, Şeyh Galip ve diğeɾ mutasavvıflaɾ taɾafından yüceltilen Attâɾ,
çoğu günümüze kadaɾ ulaşan pek çok eseɾ bıɾakmıştır.
Bazı
tarihςiler Ferîdüddin Attâr'ın tasavvufta adet olduğu üzere seyahatler
yaρtığından, Mekke'ye gidip Кabe'yi ziyaret ettiğinden, hatta Şam, Mısır, ve
Hindistan'a kadar gittiğinden söz ederlerse de bunlar ispatlanmamış
rivayetlerdir. Hayatının sonuna doğru yazdığı Esrarname 'de Кabe'yi görme
arzusu iςinde olması Hicaz'a gitmediğinin delilidir.”
Pendname kelime itibariyle Fars
kökenli olup öğüt kitabı, nasihat kitabı anlamlarına gelmektedir. Mesnevi
formatında yazılan bu eserlerin vasıfları dînî, tasavvufî ve ahlâkî-didaktik
karakter arzetmeleridir. Bu nedenle de pendnameler, insanlara doğruyu göstermeyi, ahlak ve din konularında öğütler vermeyi,
halkı ve devlet adamlarını olgunlaştırmayı ve de erdemli kılmayı hedefleyen
eserlerdir.
Bu konuda ki en önemli ve
orijinal eser ise Feridüddin Attar’a ait olan Pendname’dir. Attar’ın bu eseri
asırlar boyunca tüm doğu İslam ülkelerinde hemen hemen her sınıf halk
tarafından okunmuş, geniş ve derin bir yer bırakmış olup itinalı bir şekil ve
üslupla yazılmıştır.
Pendnameler üzerine daha fazla
şeyler söylemek mümkündür. Ancak sizlere, okuduğum kitap olması açısından
kısacık da olsa parantez içerisinde bir şeyler paylaşmayı uygun gördüm. Şimdi
ise gelelim Attar’ın meşhur Pendnamesine. Kitap ince bir kitap ve aslına
bakarsanız bir günde okunacak kitaplar arasında. Bu kitabın içeriği kişilere,
devlet büyüklerine, ahlaki, dini, tasavvufi ve daha bir çok konularda öğütler
veren, yanlış ile doğrunun ayrımını bildiren bir kitap. Karbon Kitaplar
tarafından basılan ve çevirisi Ahmet Metin ŞAHİN tarafından yapılmış olun bu
kitaptan beğendiğim alıntılardan birkaçı..
DUALARI KABUL EDEN ALLAH’A
YAKARIŞ
50/
“Öldürüp kabr içre koymazdan
teni,
Beklerim Rabbim günahtan sil
beni!
Canı Rabbim benden almazdan
hele.
Girsem elbet kalbe nur iman
ile!”
NEFSİ EMMAREYİ KÖTÜLEME
“Aklı çoklar şükreder her
nimete,
Nefse hakimler erişmiş izzete.
Öfke yenmiş kimseler ey genç,
inan,
Kurdular elbette bir dertsiz
cihan!
Ahmak insan olmuş elbet olk
kişi,
Hep nefis ardında koşmaktır
işi.
55/
“Hem bozulmuş fikrin ardından
gider,
Zanneder Allah bırakmaz,
affeder!”
….
60/
….
“Sevmez Allah halkı
incitmişleri
Huysuz insan olmaz asla din
eri!
Hem sitemkar, atsa ayrık kalbe
ok,
Kendinin gönlünde açmış derdi
çok.
Halkı incitmekse şahsın
niyeti,
Sonda elbet ağlamakmış
kısmeti.”
Konuya ait başlıklar altında
verilen bu öğütler geçmiş, gelecek ve şu an arasında adeta bir köprü vazifesi
görmekte. Çünkü yüzyıllar önce kaleme alınmış bu satırlar hala geçerliliğini
korumakta ve bizlere öğütler vermekte. Bu nedenle de baş ucumuzda ve elimizin
altında olması gerekli olan kitaplar arasında yer almaktadır. Okumanız ve
tavsiye etmeniz dileğiyle…
Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL
0 Comments:
Yorum Gönder
Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum