Ş A İ R A N E: #
# etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
# etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Ocak 2025

YA ÇIKARIZ YA DA NOKTA

Ocak 18, 2025 4
YA ÇIKARIZ YA DA NOKTA

 

Geçip gideceğimiz bir dünyanın

tüm zalimliğine

tüm zaafına kapılmışız farkına varmadan

vardık da işimize mi gelmedi sonradan

nasıl da katlanıyoruz buna

nasıl da alet olduk dünyanın yalanlarına

üstümüze üstümüze geliyordu oysa

oysa ki hep söylenip duruyordu bize

farkında değildik ya da farkındaydık da

umursamadık mı acaba !!!


Dünyanın altını üstüne getirdik

getirdik de ne oldu sanki

ne aradık da ne bulduk

acı ve yoksulluktan başka

hüzün ve kayıplar dışında

hangi rengi seçtik de

boyadık gökkuşağına

dile mi geldik dile mi getirdik

bomboş olan avuçlarımızda

sararmış yapraklar misali

kurumuş anılar kaldı

kokusu bile rüzgara karışıp giden

anılarımız

yürüdüğümüz yollarda bıraktıklarımız

samimiyeti, sevdayı, sevmeyi

vefayı, hoş görüyü, yardımlaşmayı

unuttuk ne vardıysa hepsini

kapattık kilit vurup kapılarımızı

şimdi arıyoruz mum ışığında o günleri

artık yaşasak da olur yaşamasak da

sözlerin bittiği noktada

şiirlere sarılıp yatalım bu gecede

kimbilir belki de sabaha

ya çıkarız ya da nokta...


Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL


10 Eylül 2024

HÜZÜN İLE KARIŞIK DUYGULAR

Eylül 10, 2024 2
HÜZÜN İLE KARIŞIK DUYGULAR

 

Hüzün, insan ruhunun derinlerinde yankılanan bir duygudur; içinde hem kaybedilmiş olanların hem de asla sahip olunamayacakların hüznünü taşır. Yaşamın kırılganlığına, geçmişin gölgesinde soluk alan anılara, bir dönemin sona erdiği hissine dair içsel bir serzeniştir. Bu duygunun karışık bir yapısı vardır, çünkü içinde yalnızca hüzün değil, aynı zamanda geçmişe bir özlem, yaşanmamış fırsatlara duyulan sessiz bir keder ve geleceğe dair belirsizliklerin getirdiği ince bir kaygı saklıdır.


Bir yandan insan, geçmişe dönüp baktığında güzel anılarla dolu bir nostalji yaşar, fakat bu anılar, artık erişilemeyen bir dünyaya ait oldukları için bir tür içsel boşluk bırakırlar. Bu boşluk, hüzünün en belirgin yanıdır; insan her ne kadar o anılara sarılmak istese de, bir daha o anları yeniden yaşayamayacağını bilir. Zamanın akışını durduramaz, geçmişin tozlu sayfalarını çeviremez. Her güzel anının içinde, o anın sona erdiği bilinci saklıdır. İşte bu yüzden hüzün, bir yandan hatıraların sıcaklığına sarılırken diğer yandan onların kaybolup gitmesiyle yürek burkan bir duyguya dönüşür.


Bu karışık duygular, insanı derin düşüncelere sürükler. Hayatın ne kadar geçici olduğunu, sevilen şeylerin bir gün geride kalacağını ve her anın aslında bir veda olduğunu fark eder. Ama bu hüzün, her zaman karanlık bir gölge gibi değildir. Bazen insanı daha bilge, daha derin düşünen bir varlık haline getirir. Yaşamın kıymetini daha çok anlar, küçük anların ne kadar değerli olduğunu fark eder.


Hüzünle karışık duygular, insan ruhunun bir parçasıdır. Onları bastırmaya çalışmak yerine, onlara kucak açmak, onları anlamaya çalışmak, yaşamın karmaşık dokusunu daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Hüzün, kaybedilenlerin ve kaçırılan fırsatların bir ağıtı olabilir; ama aynı zamanda, hayatın her anının ne kadar değerli olduğunu hatırlatan bir dost gibidir.


Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL
EYLÜL - 2024