Ş A İ R A N E: #ŞAİRANE
“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası.” – Cemal Süreya “Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek…” – Özdemir Asaf “Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.” – Gülten Akın “Cıvıl cıvıldı gözleri Yeni dağılmış bir ilkokul gibi.” – Can Yücel “Duyguluysan işin zor, Yaşamda yeniksindir.” – Özdemir Asaf “İçim hem kimsesizdi hem kalabalık.” – Edip Cansever “Hüznümle vedalaşmayı bana öğretmediler.” – Gülten Akın “Dönmeyeceğimiz bir yer beğen, Başka türlüsü güç.” – Turgut Uyar “Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.” – Didem Madak “İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir?” – Orhan Veli “uçurumlar var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında kendiyle kendi arasında.” – Nilgün Marmara “Sen ki saçından tırnağına kadar Bir hürriyete bedelsin.” – Turgut Uyar “Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz.” – Edip Cansever “Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.” – Özdemir Asaf

Bu Blogda Ara

#ŞAİRANE etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#ŞAİRANE etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Ekim 2025

ZAMANIN ÖTESİNDE DOSTLUK

Ekim 30, 2025 5
ZAMANIN ÖTESİNDE DOSTLUK


"Bazı dostluklar kelimelerden değil, kalpten kurulur…"


Bazı dostluklar vardır, sessizce başlar. Büyük sözler, uzun tanışıklıklar gerekmez; bir bakış, bir kelime, belki de aynı anda aynı şeye gülmek yeterlidir. Hayatın telaşında, insan kalabalıkları arasında o sükûneti bulduğun biri olur. Ve anlarsın, bazı bağlar kelimelerden değil, kalpten kurulur.

Zaman geçer, herkes bir yerlere savrulur. Araya şehirler, işler, mevsimler girer. Ama bazı dostluklar, hiçbir mesafeden etkilenmez. Aylarca konuşmasan da, yeniden bir araya geldiğinde, sanki dün ayrılmışsınız gibi devam eder her şey. Çünkü dostluk, süreklilikte değil; samimiyette yaşar.

Gerçek dostlar, hayatın sessiz tanıkları gibidir. En parlak günlerinde alkış tutmakla yetinmezler; karanlıkta elini bulup sıkı sıkı tutarlar. Sana, “geçer” derler — çünkü bilirler, her şeyin geçeceğini ama senin o anki halinin gerçek olduğunu.

Dostluk, bazen bir fincan kahveye sığar, bazen bir sessizliğe. Her şeyin hızla tüketildiği bu çağda, dost kalabilmek neredeyse bir direniştir. Çünkü dostluk, zamana meydan okumaktır; çıkarın, menfaatin, unutuşun karşısında dimdik durmaktır.

Belki de dostluk dediğimiz şey, iki insanın birbirinde kendini bulma hâlidir. Aynı yaralardan geçmiş, benzer rüzgârlarda savrulmuş iki yürek... Birbirini yargılamadan, tam da olduğu gibi kabullenir. Ve o kabullenişin içinde huzur vardır.

Bugün, bir dostun sesini duymadıysan, ara. Bir fotoğrafa denk geldiysen, gülümse. Çünkü dostluk, hatırlamakla başlar — ve en çok, unutmadığında büyür.

Ve bazen, dostluklar da tıpkı mevsimler gibi değişir. Kimi dostluklar bahardır; kısa ama çiçek kokuludur. Kimi ise kışa benzer; soğuk görünür ama içinde en saf samimiyet gizlidir. Her dostluk, insana bir şey öğretir: kim olduğunu, neye inandığını, kiminle yan yana yürüyebildiğini.

Bazen de yollar ayrılır. Sessizce, suçlamadan, yalnızca hayatın akışına bırakarak… Önce mesajlar seyrekleşir, sonra kelimeler eksilir. Ama bir dostluğu güzelleştiren şey, hep sürmesi değil; yaşandığı zamanın içtenliğidir.
Birlikte gülmüş, birlikte susmuş olmanın bile bir anlamı vardır. Çünkü dostluk, geçmişiyle bile insana iyi gelir.

Gerçek dost, seni senden koruyandır bazen. Yanlış bir kararın eşiğindeyken sessizce durdurur, konuşmadan anlatır.
Ya da sen düştüğünde, el uzatmaz — yanında diz çöker sadece. Çünkü bilir, dostluk bazen “kurtarmak” değil, “orada olmak”tır.

Yıllar sonra bir yerde karşılaştığında, bir gülümseme yeter her şeyi anlatmaya.
O an anlarsın: dostluk, zamanın değil, kalbin hafızasındadır.
Ve ne kadar uzaklaşırsan uzaklaş, o bağ hep bir yerlerde seninle yürür.

Belki de dostluk, insanın yeryüzündeki en sessiz sığınağıdır. Fırtınalar dinmese bile, bir dostun sesiyle yumuşar hayat.
Ve o ses, insana hatırlatır:
“Yalnız değilsin.”

Ve işte dostluk, bütün karmaşasının, sessizliğinin ve gülüşünün ardından, insanın kalbinde yumuşak bir ışık olarak kalır. Her bir hatırası, bir tebessüm, her sessizliği bir sıcaklık taşır. Belki her zaman yan yana olamazsınız, belki yıllar geçer ve yollar ayrı düşer… Ama bilirsin ki, gerçek dostluk hiçbir zaman kaybolmaz; sadece sessizce büyür, seni sen yapan anların içinde yaşar.


O yüzden bir dostuna “merhaba” demekten, eski bir mesajı açmaktan ya da yalnızca onu düşünmekten çekinme. Çünkü dostluk, hayatın karmaşasında küçük ama en değerli mucizelerden biridir. Ve her zaman, kalbin en güvenli köşesinde bir selam bekler.

Kalemimden dökülen dostluklara selamla…



Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL

EKİM 2025


17 Ağustos 2024

NE DÜŞÜNÜYORUM

Ağustos 17, 2024 0
NE DÜŞÜNÜYORUM

NE DÜŞÜNÜYORUM


Düşüncelerimde kaybolurum bazen,
Sessizliğin içinde yankılanan seslerle.
Bir dalga gibi gelir, çarpar zihnime,
Nereye gider bu düşünceler, kim bilir?

Gecenin karanlığında, yıldızlar sessiz,
Ama aklımda fırtınalar esiyor,
Bir gülümseme, bir hüzün,
Her biri birbirine karışıyor.

Kimi zaman geçmişin gölgeleri,
Kimi zaman geleceğin belirsizliği,
Hepsi bir arada, aynı denizde,
Düşüncelerim uçsuz bucaksız.

Ne düşünüyorum, neden bu kadar derin?
Kalbim mi sorar, yoksa aklım mı cevaplar?
Her an, her saniye,
Düşüncelerimle örülü bir dünya.

Yarın ne getirir bilinmez,
Ama bugün düşüncelerimle dolu,
Bir yelken açarız belki,
Bu sonsuz denizde, kayboluruz.

Sonunda ise anlarım,
Düşünmek bir yolculuk, bitmeyen,
Her adımda yeni bir manzara,
Ve her düşüncede yeni bir ben.


Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL 
Ağustos 2024

09 Ağustos 2023

GİDİŞ

Ağustos 09, 2023 0
GİDİŞ

 


Öyle güzel şeyler yazabilirim ki;

Senin arkanı dönüp gidişin

Benim ardından bakışım...

Sığamadık dört duvar içinde

Ya sen fazla geldin

Ya da ben eksiktim bu şehirde...



Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL

2023


20 Ocak 2020

ÇÜNKÜ, KAR BEYAZDIR

Ocak 20, 2020 0
ÇÜNKÜ, KAR BEYAZDIR



Dışarısı ayaz,
Kar da var…
Hava karanlık
Üşüyor insanlar…
            Buz tutmuş yollar
            Paytakça yürüyor insanlar
            Kediler sinmiş
            Isınmayı bekliyorlar…
Çatılar bembayaz
Görünmüyor karşılar
Kuşlar bile gitmiş
Issız ağaçlar…
            Hava karanlık
            Bir üşengeçlik üstümde
            Geçse de bitse diyorum şu kış,
Isınsın bir an önce içimizde…
Seviyorum dersem yalan olur
Sevmiyorum dersem de
Asilliğini seviyorum karın
Ve her şeyin üstünü kapatmasını bir de…
Soğuk da olsa
Üşütse de bizi
Ölümü düşündürse de
Bahara hazırlayışını
Yaşamak lazım yine de
Yine de sevmek lazım karı
Çünkü; kar beyazdır.
Şehrime kar yakışır…

Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL
2020