Ş A İ R A N E: BİLMEK
“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası.” – Cemal Süreya “Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek…” – Özdemir Asaf “Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.” – Gülten Akın “Cıvıl cıvıldı gözleri Yeni dağılmış bir ilkokul gibi.” – Can Yücel “Duyguluysan işin zor, Yaşamda yeniksindir.” – Özdemir Asaf “İçim hem kimsesizdi hem kalabalık.” – Edip Cansever “Hüznümle vedalaşmayı bana öğretmediler.” – Gülten Akın “Dönmeyeceğimiz bir yer beğen, Başka türlüsü güç.” – Turgut Uyar “Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.” – Didem Madak “İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir?” – Orhan Veli “uçurumlar var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında kendiyle kendi arasında.” – Nilgün Marmara “Sen ki saçından tırnağına kadar Bir hürriyete bedelsin.” – Turgut Uyar “Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz.” – Edip Cansever “Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.” – Özdemir Asaf

Bu Blogda Ara

BİLMEK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
BİLMEK etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Eylül 2013

LÜTFEN OKUYUN ! VE DÜŞÜNMEK İÇİN KENDİNİZE BİR DAKİKA ZAMAN AYIRIN…

Eylül 17, 2013 0
LÜTFEN OKUYUN ! VE DÜŞÜNMEK İÇİN KENDİNİZE BİR DAKİKA ZAMAN AYIRIN…



Karımı 1998'in sonbaharında kaybettim...

Yedi senelik evliliğimizin iki senesini kanser tedavisi için hastanelerde geçirmiştik.
Karım, her evlilik yıl dönümümüz de ikimizin fotoğrafını çerçeveler, ‘‘Bunlar bizim hayatımızın gölgeleri’’ derdi.
Öldüğünde, yedi tane resmimiz vardı.

97'in bir gecesinde onu aldattım.

Oysa, ona sürekli onu ne kadar çok sevdiğimi ve sonsuza kadar sadık kalacağımı söylerdim.

Ölmeden iki hafta önce yine aynı şeyi tekrarladım.

Tuhaf bir gülümsemeyle baktı bana ve sadece:

- Biliyorum dedi.

***

İzmir'e kar yağdığı gün, yani bir ay önce, evdeydim.

Fotoğraflarımıza bakıyordum yine.

Her çerçevenin altında bir harf olduğunu ilk kez o gün fark ettim.

A.

R.

K.

A.

S.

I.

N.

Gerisi için yılları yetmemişti.

Ama sanırım ‘‘Arkasına bak’’ filan yazmaya niyetlenmişti.

Hemen çerçevelerin arkasına baktım.

Hiçbir şey yoktu.

Sonra bir şey dürttü beni, hepsini teker teker söktüm.

***

İnanabiliyor musunuz, her birinin arkasından bir mektup çıktı!

Geçirdiğimiz her sene için sevgi dolu sözler yazmıştı.

1997'deki resmimizin içinden çıkan zarf ise simsiyahtı.

Ve içinden şu sözler çıktı:

‘‘14 Mart 1997/ Gözlerin bana başka birine dokunmuş gibi baktı/ Söylemene gerek yok, biliyorum...’’

***

2002'deyiz.

Onu kaybedeli 4, aldatalı 5 yıl oluyor.

İçim acıyor şimdi.

Çünkü kadınlar biliyor, hissediyor...




Alıntı…