KİŞİSEL GELİŞİM etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
KİŞİSEL GELİŞİM etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster




Sen varlıksın.
Ve varlığını keşfetmek hayatın başlangıcıdır. O zaman, her an yeni bir keşiftir, her an yeni bir keyiftir.
Yeni bir gizem kapılarını açar, içinde yeni bir sevgi, daha önce hiç hissetmediğin yepyeni bir merhamet,
güzelliğe ilişkin, iyiliğe ilişkin yeni bir duyarlılık gelişir. O kadar duyarlı hale gelirsin ki en ufacık bir ot bile
senin için muazzam derecede önem arz etmeye başlar. Duyarlılığın, bu küçücük otun varoluş için en
büyük yıldız kadar önemli olduğunu net bir şekilde sana anlatır; bu küçük ot olmadan, varoluş olduğundan
daha az bir şey olurdu. Bu küçücük ot eşsizdir, yeri doldurulamaz, onun kendine özgü bireyselliği var.
Ve bu duyarlılık sana yeni arkadaşlıklar yaratacaktır; ağaçlarla, kuşlarla, hayvanlarla, dağlarla, ırmaklarla,
okyanuslarla, yıldızlarla arkadaşlıklar. Sevgi geliştikçe, dostluk geliştikçe hayat zenginleşir.
ღღೋ
OSHO – YAŞAMA SANATI


Çin Bambu ağacının yetişmesi, olumlu ısrar için güzel... bir örnektir.

Çinliler
bu ağacı şöyle yetiştirir:
Önce ağacın tohumu ekilir, sulanır ve gübrelenir.
Birinci yıl tohumda herhangi bir değişiklik olmaz.
Tohum yeniden sulanıp gübrelenir. Bambu ağacı ikinci yılda da toprağın dışına filiz vermez.
Üçüncü ve dördüncü yıllarda her yıl yapılan işlem
tekrar edilerek bambu tohumu sulanır ve gübrelenir.
Fakat inatçı
tohum bu yılda da filiz vermez.
Çinliler büyük bir sabırla beşinci
yılda da bambuya su ve gübre vermeye devam ederler.
Ve nihayet
beşinci yılın sonlarına doğru bambu yeşermeye başlar ve altı hafta gibi kısa bir sürede yaklaşık 27 metre boyuna ulaşır.

Akla gelen
ilk soru şudur :
Çin bambu ağacı 27 metre boyuna altı hafta da mı
Yoksa beş yılda mı ulaşmıştır?
Bu sorunun cevabı tabii ki beş yıldır.
Büyük bir sabırla ve ısrarla tohum beş yıl süresince sulanıp gübrelenmeseydi ağacın büyümesinden hatta var olmasından söz edebilir miydik ?...

Bir
başarının şartları her zaman çok basittir.
Bir süre için çalışın,
Bir
süre tahammül edin.
Her zaman inanın

Ve hiç bir zaman geri dönmeyin...






Hemen her gün kendi kendime, adını "zaman içinde" koyduğum bir oyun oynarım. O anda canımı sıkan konu her ne ise,ısrarla bunun önemli olduğuna inanına hatasını yaptığım için bu oyunu uydurdum. Oyunu oynamak için yapacağınız tek şey,şu anda canınızı sıkan durum her ne ise, bunun şimdi değil, bundan bir yıl sonra olduğunu hayal etmek. Sonra kendinize sorun: "Bu durum gerçekten de benim bunu algıladığım kadar önemli mi?" Binde bir ihtimalle öyle olabilir, ama çoğu zaman hiç o kadar önemli değildir. Eşinizle, çocuğunuzla, ya da, patronunuzla bir tartışma olsun, kaçırılmış bir fırsat, kaybedilmiş bir cüzdan, işinizle ilgili bir projenin fos çıkması, bileğinizin burkulması gibi soranlar olsun, büyük ihtimalle bir yıl sonra bunlar umurunuzda bile olmayacaktır. Yaşamınızı hiç etkilemeyen küçük bir ayrıntı olmaktan öteye geçmeyecektir. Her ne kadar bu kolay oyun bütün sorunlarınızı çözmeyecekse de, size ihtiyacınız olan görüş açısını kazandırır. Eskiden çok fazla ciddiye aldığım birçok şeye şimdi baktığım zaman gülmeden edemiyorum. Artık enerjimi öfke ve sözde sorunun altında ezilerek tüketmektense, bunu karıma ve çocuklarıma ayırıyorum. Yaratıcı düşünmek için gücüm oluyor.


Richard CARLSON

“Ufak Şeyleri Dert Etmeyin” Adlı Kitabından…








Müslümanların hayatına klavuz olan kutsal kitabımız Kur'an'ı kerim'deki ayetler kişisel gelişim açısından da bize yol gösteriyor.

Kur'an'ı Kerim'de kişisel gelişim ayetlerinden bazıları:

İsra 37: Kibirli olma alçakgönüllü davran.

Müddesir 1-5: Kendini fazla abartma.

Tekvir 25-27: Her şeyin üstesinden gelemeyeceğini asla unutma.

Bakara 156: Çaresizlik tuzağına düşme. Her zaman bir umut ışığı olduğunu
aklından çıkarma.

Beled 5-6: Her şeye hakim olmak için uğraşıp hayatı yaşanmaz hale çevirme.

Hucurat 10: Büyüklük kompleksine kapılıp insanları ezerek arkadaşlarını
kendinden uzaklaştırma.

Muhammed 7: İyiliği karşılık beklemeden yap.

Rum 21: Tek başına mutlu olunamayacağını bil. Çevrenin mutluluğu için gayret
göster.

Vakıa 83-87: Ölümden korkmak yerine ölüm gerçeğiyle yüzleş.

Bakara 263: Yaptığın iyilikleri unut. Anlatarak onları kıymetsizleştirme.

Furkan 63: Sana yapılen kötülüğün karşılığını vermek yerine. Öfkenin
dinmesini bekle.

İnşirah 1-3: Seni huzursuz edecek işlerden uzak dur. İhtirasını törpüle.

Maun 4-5: Eleştirinin keskin bir bıçak olduğunu unutma. Söyleyeceklerini iyi
tart.

Mücadele 7: Hiçbir sırrın sonsuza kadar gizli kalamayacağını unutma.

Rahman 7-9: Çıkarcı olma. Adil davran.

Tekasür 1-2: Kibrine yenilip hep daha fazlasını isteyerek hayatını zehir
etme.

Tevbe 40: En zor zamanda bile kesinlikle ümitsizliğe kapılma.

Fatır 19-22: Senden iyi durumda olanlara bakıp üzüleceğine senden zor
durumda olanları görüp rahatla.

Fecr 27-28: En sevdiğin şeyleri başkalarıyla paylaşmanın keyfine var.

Hakka 33-35: Hayatının vazgeçilmezleri olsun. Onları küçük çıkarlar için
asla feda etme.

Haşr 10: Muhatabına güvenmek istiyorsan önce sen güvenilir ol.

Kalem 1-2: Yazdıklarının ve yaptıklarının peşini bırakmayacağını unutma.
Gücünü insanların yararına kullan.

Münafıkun 4: Bencil olma tebrik etmeyi bil.

Saff 2: Yalandan uzak dur.

Yusuf 32-33: Modern hayatın çarpıklaştırdığı kadın-erkek ilişkilerinin
hayatını esir almasına izin verme.

Ankebut 41: İyi bir dostun paha biçilmez olduğunu aklından çıkarma.

Al-I İmran 92: İyilik yapma arzunu şarta bağlama. Vermek almaktan daha
büyük bir ihtiyaçtır asla unutma.

En'am 50: Önyargılarla hayatı kendine zehir etme.

En'am 60: Bildiklerinle açıklayamadığın şeyler hayatının kabusu olmasın.

Felak 1-5: Korkuların tutsağı olarak yaşamaktan vazgeç.

Hacc 46: Kendini hep daha iyiye ulaşmak zorunda olduğuna koşullama.

İbrahim 42: Merhametli olmaktan asla vazgeçme.

İsra 23: Anne ve babana ‘off' bile deme.

Nisa 149: Kendini sürekli övmekten uzak dur.

Yunus 12: Vazgeçilmez olmadığını Kabul et.

Enfal 56: Sözünüzde durmamanın utanç verici olduğunu aklından çıkarma.

Furkan 43: Heveslerini kendine ilah edinme.

Necm 3: İnanma duygunu diri tut.


Nisa 58: Karar verirken vicdanının sesini duymazlıktan gelme