KİTAPLARDAN İNCİLER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
KİTAPLARDAN İNCİLER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Biz hepimiz dikenli tellerle sarılıyız, her ilişkide bir parçamız kalır ve bölüne bölüne biteriz de. En büyük hünerimiz kendimize karşı olmak, aykırı yaşamaktır, acı kaynaklarımızı ellerimizle yaratarak...Kıyılarımız duygularımızın boyunda, derinliğimiz aklımızın ölçüsündedir; ufuklarımızsa sisler içinde...O kıyısız gökyüzü nasıl sığar küçücük gözlerimize, bir bardak suya, demirli bir pencereye...Nasıl gizleriz ağız dil vermez bir geceye? Ve nedir ki gizi, daraldığımız her yerde bir genişlik duygusu verir içimize. Çözemeyiz, de, bu güdük bilinç, bu sığ yürek, bu ezbere yaşamla.

 
Şükrü ERBAŞ




İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi,kronik şüpheciler olmayı öğrenir. Ve bu o kadar yavaş, o kadar küçük dozlarda olur ki, başına gelene karşı asla uyanık değilsindir. Bu gerçekleştiğinde, artık çok geçtir. İnsanların "tecrübe" dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kaybetmiş bir insana tecrübeli derler: Onun çok deneyimli, çok akıllı, çok kurnaz bir insan olduğunu, onu kimsenin kandıramayacağını söylerler.

Belki onu kimse kandıramaz, ama o kendini kandırır. Değerli her şeyi kaybetti; hepsini kaybetti. O zaman çok tuhaf bir olay meydana gelir: İnsanlar, başka insanları sevemez, çünkü insanlar çok aldatıcı olabilir; nesneleri sevmeye başlarlar. Büyük bir sevgi ihtiyacı olduğu için, onun yerine koyacak bir şeyler bulmaya devam ederler: Kimisi evini sever, kimisi arabasını sever, kimisi elbiselerini sever, kimisi parayı sever.


OSHO




“Olmadığım bir şeyi deneyimlemeyi
bırakıyorum; olduğum şey oluyorum.
Kendim oluyorum.”
Sadece kendim olmayı seçiyorum,
her şeyi ile ve bütün olarak.
...O zaman ben olmadığım şeyi deneyimlemiş
olmaktan getirdiğim bilgiyle, olduğum
şeyin ne olduğunu çok iyi bilirim.

Mükemmel olmak yerine, kendim olmayı
seçtiğimde, aslında gerçek mükemmelliğin
bu olduğunu bilirim. Kendim olmanın
o muhteşem duygusunu.

İyi olmak yerine, kendi gerçeğini ifade
etmenin ne kadar akıllıca olduğunu bilirim.

Çünkü insan ancak kendisi olabilir ve
bu, yapabileceği en iyi şeydir.

Nasıl ki bir çam ağacı bir kestane olmadığı
için kendisinin mükemmel ya da
iyi olmadığını düşünmüyorsa, nasıl ki bir
kedi bir kuş olmadığı için iyi olmadığını
düşünmüyorsa; ben de kendimden
başka bir şey olduğumu sandığım
zamanlarda hissettiğim yetersizlik
ve eksiklik duygusunun ne kadar
komik olduğunu fark ediyorum.

Evet, o zaman öyle düşünmeyi seçmiştim,
şimdi ise, böyle düşünüyorum.
İkisini de ben seçtim.

Düşüncelerim bana aittir. Benim kişiliğimin
orijinal ürünleridir onlar.
Onlara bakar, izler ve artık işime
yaramayanları ve bana ait olmayanları
ayıklar, değiştiririm.

Her iki durumda da onlar sadece benim
düşüncelerim oldukları için onları severim.
İnançlarım bana aittirler.
Onları adım adım oluştururum.
Her an değiştirip-düzelterek ilerlerim.

Her bir deneyimim, ki bütün deneyimlerim
birer öğrenme eylemidir, bana yeni şeyler
öğretir. Ve böylece ben inançlarımı da
geliştirir, öylece yoluma devam ederim.

Hatalarımı seviyorum, çünkü onların
benim deneyimlerim olduğunu öğrendim.
Hiç hata yapmasaydım,
hiç öğrenmiyor olacaktım.

Bedenimi seviyorum.
Oradaki her bir kıvrımı, her bir uzvumu;
çünkü onlar bana aitler.
Benim biricikliğimi, tekliğimi ve
özel oluşumu yansıtan şeylerdir onlar.

Yüzümün ifadesini seviyorum.
Dünyada her şeyi ile benle aynı olan
ikinci bir kişi yok.

Yeteneklerimi seviyorum.
Onları ben bir çok hayatlar boyunca
elde ettim. Oluşturdum ve geliştirdim.

Aklımı seviyorum. Kendime ait
özel düşünme biçimim ve zekâ türümle
farklı oluşumu seviyorum.

Ve başka insanların farklılığına,
özgünlüğüne baktığımda o muhteşem uyumu
görüyorum; çeşitlilikteki birliği!

Aynaya baktığımda, göz bebeklerimde
gördüğüm kişiyi seviyorum.
O benim. Yüzyıllar boyunca
birlikte yolculuk yaptığım kişi.
Ve hep onunla olacağım.

Ben kendi orijinalliğimi ifade ettikçe
ve başkaları da aynı şekilde yaptıklarında;
o zaman dünya daha renkli ve
daha zengin bir dünya olur.

Herkes kendisi olmayı başardığında,
biz bilinçli olarak dünyada cenneti
yaratmış oluruz.


"KUANTUM OLUMLAMA" KİTABINDAN ALINTI






Ve size layık yöneticileriniz olacak...


..Bir insan ister akıl, ister altın yönünden varsıl olsun, bunlardan yoksun olanlarla konuşurken çok dikkatli olmalıdır...

....Yaşam ölümle anlam kazanıyor, günün anlamı olması için gece,konuşmanın anlamı olması için sessizlik, barışın anlamı olması için savaş gereklidir...



Bir toplum en güçsüz bireyini yalnız bıraktığı anda dağılmaya başlar...


.....Öyle yalanlar vardır ki onlardan ağızdan çok, kulaklar sorumludur.....

....Felaketler karşısında kadınlar eğilir, erkekler ise kırılır....

...Her toplumda başkaldıranlar olur, insanlar herkesin içinde onlara lanet okur, kendi kendine kaldığı zamansa onlar için dua eder...

...Sıradan halkın gözünde altın , kandan daha kolay kirlenir..

Çoğu zaman kusur erdemin bir koludur.En iyi eylemler en kötü

nedenler uğruna,ve en kötü eylemler de en iyi nedenler uğruna gerçekleştirilir...



Erdem; eğer bazı kabahatlerle yumuşatılmazsa sağlıksız, inanç kimi kuşkularla gölgelenmezse acımasız olur....


 
 
Afrikalı Leo - Amin Maalouf