Hadi dokun yaralarıma, dokun ki şifa bulsun seninle birlikte.En onulmaz acılarıma sor beni.Hangi beden kaçıncı ayrılığında böylesine yakar kendini.Unutulmayacak mı yaşanan her şey kalacak mı hep izi.Beklediğim bir son var var mı yoksa kapandı mı gidilecek olan tüm yollar;Ola ki isyan ettiğinde bu yürek kimden şikayetçi olacak…Bu kaçıncı bahar yıkımı, bu kaçıncı verilen sala…Her ölünün ardından yakılan ağıt gibi şimdi dudaklarımdan dökülen iki dua.İstemediğin...
10 Kasım 2011
09 Kasım 2011
Yıl 1938…Kasım’ın 10’u…Saat 09:05…
Yer, gök sustu; hayat durdu.Bir yalnızlık, bir hüzün tüm ülkede,Akın akın insanlar geldiler Dolmabalçe’ye,Ve öğrendiler ki;Vatanın bağrından kopmuş en büyük nefer,Son kez yummuş gözlerini,Bir daha hiç açmamak üzere…
Yüreklerde dayanılmaz bir acı,Gözlerde yaş yerine kan,Olmaz, olamaz diyor herkes,Bizi bırakıp gidemez.Biz onsuz, o bizsiz edemez…
Yıl 1938…Kasım’ın 10’u…Saat 09:05…
Tarih tarih olalı görmemiştir böyle...
Üryan bedenlere sığdıramadığım bir aşk…Dehlizleri aşan ama hiçbir zaman fırtınaya izin vermeyen bir yürek…Tüm sağanak yağışlara rağmen ardından açan güneşVe izlerimi bırakmadan yürüdüğüm yollar…Gece ve gündüzün şahit olduğu,Adını yalnızlık koyduğum bir oyununGösterime girmeyen ama hep kapalı gişe oynayan tarafıyım ben…
Ne vakit geçsem boş sokaklardanGeçmiş zaman filmlerini aratmayan bir hıçkırık sahnesi aşk’tan arta kalan…Bir an olsun adına umut...
07 Kasım 2011
Düşünemedim adına arkadaşlık dediğim duygunun zamanla aşk’a dönüşebileceğini. Bana yabancı olan bir yüreğin zamanla dayanılmazlığına esir olabileceğimi. Aklımda yokken ve ne zamandır da unutmuşken bu duyguyu, ansızın kapımı çalıveren davetsiz bir misafir gibi girivermiştin gönül kapımdan içeriye…Ve ben ne zaman, nasıl oldu diye düşünürken bilmeden, görmeden ve dahi duymadan senin denizinde yüzmeye başlamıştım sensizken, senden habersizce...Şimdi...