ÇOK GURURLU, ÇOK KIRILGAN




'İlahe'nin öyküsü


İtalyan edebiyatçı, gazeteci ve televizyoncu Alfonso Signorini'nin asıl uzmanlık konusu toplum haberleri üzerine. Signorini'nin bu özelliği Maria Callas kitabında da hissediliyor. Sanatçının yaşadığı dönem ve çevresi ile ilgili hoş bir tasvir çıkıyor okurun karşısına



Dünya çapında ün yapmış birçok sanatçının yaşamlarında sanki hep bir ortak nokta var; acı... Ancak içlerindeki sanat tutkusu her şeyin üzerinde... Ne yemek, ne uyku ne de aşk onlar için önemli olan. Şarkı söylemek için yaşıyor birçoğu, çünkü şarkı söylemek için dünyaya geldiğini düşünüyor tıpkı Edith Piaf ve Maria Callas"ın yaşamında olduğu gibi... Muhteşem soprano Maria Callas"ın hayatını kalem alan Alfonso Signorini"nin Çok Gururlu, Çok Kırılgan: Maria Callas"ın Hayatı adlı eseri Türkçe yayımlandı. Kitapta sanatçının yaşamının ilginç noktaları, duyguları, dünyaya bakışı ve şarkı söyleme tutkusu bir roman tadında sunuluyor. Callas, yaşamı boyunca en çok adından söz edilen şarkıcılardan biriydi. Aslen Yunanlı olan Callas, geçim sıkıntısı çektiği çocukluğunu önceleri ailesiyle birlikte Amerika"da geçirir. Daha sonra Callas olarak değiştirdiği soyadı aslen, Kalogeropoulos"tur.
Callas"ın yaşamında annesinin rolü büyüktür. İki kızı arasında ayrım yapan annesi, özellikle ablasının gelişimi üzerinde uğraşır. Ondan büyük bir sanatçı yaratma çabası içindeyken Maria"nın nasıl muhteşem bir sese sahip olduğunun farkına bile varmaz... Hatta Maria"nın başarısını da bir türlü içine sindiremez. Maria"nın yaşamında fiziksel açıdan iki dönem vardır; sivilceli bir yüz, şişman ve bakımsız bir Maria. Diğeri şarkı söylemenin aynı zamanda göze de hitap etme olduğunu düşündüğü anda geçirdiği radikal fiziksel değişim; bu kez herkesin karşısında kocaman siyah gözlü, çıkık elmacık kemikli, hüzünlü ama mağrur ifadeli teatral güzel bir yüze sahip Maria... Amerika"da yaşadıkları geçim sıkıntısı nedeniyle anne iki kızını alıp Yunanistan"a döner. Maria şarkı söylemeye Yunanistan"da başlar.
“Sahneye çıktığında ıslıklar ve kahkahalarla karşılandı... herkes gülüyor, kimi protesto için masayı yumrukluyor, kimi de kulakları sağır edecek bir gürültüyle ıslık çalıyordu. Hatta sahneye çatal fırlatan bile oldu. Mary"nin artık göz yaşı bile kalmamıştı. İri kara gözleriyle yaşlı Yannis"in bakışlarını aradı. O anladı. Gürültüyü bastırabilmek, ötekilerden daha duyarlı olan birkaç ruhu yakalayabilmek için en yüksek tonda "la Paloma"yı çalmaya başladı. Hayır. Kimsenin onu dinlediği yoktu. Maria ansızın tuhaf bir hipnotizmaya girdi. O döküntü piyanoya yaklaştı, sesini "la Paloma"nın notalarına ayarladı ve şarkısını söylemeye başladı... Dünyaya yukarıdan bakmak, açık kanatlarla uçmak, o beyaz güvercin gibi sonsuz özgürlük içinde olmak çok güzeldi. Aşkın şarkısını söylemek ve sevilmenin mutluluğunu yaşamak çok güzeldi. Ansızın büyü bozuldu. Kendini yeniden o dumanlı tavernada buldu. Şarkısını bitirmişti. Ama artık gürültü yoktu. Karşısında sadece şaşkın bakışlarla bakan yüzlerce göz vardı. Ve hayretten açılmış birkaç ağız. Dünya durmuş gibiydi. Sonra küçük bir alkış duyuldu ve bir başka alkış onu izledi. Sonunda lokanta yıkıldı. Bu gerçek bir zaferdi...”

Huysuz ve kaprisli bir diva
Maria işte şarkı söylediği her yerde kendini hayran bırakıyordu. İnsanlar görüntüsüne bakarak onu ciddiye almıyor, ancak sonunda sesiyle büyüleniyordu.
Önceleri aşkı ve âşık olmayı önemsemedi. Daha sonra kariyerinin başlangıcında, kendisinden epey büyük, zengin bir İtalyan işadamı olan Meneghini ile evlendi. Meneghini ona ve kariyerine destek oldu. Magazin basını için çok yakından takip edilen, hayatı didik didik edildi. Çok titiz ve mükemmeliyetçi bir yapıya sahipti. Ancak bir taraftan da huysuz ve kaprisli diva olarak ün saldı.
Sesini çok iyi kullanmayı bilen Callas"ın en büyük özelliği ki buna kitapta da rastlamak mümkün-, inanılmaz derecede dramatik yeteneğe ve müthiş tekniğe sahip olmasıydı... Daha sonraları bu etkiyi görüntüsüyle de kuvvetlendirdi. Narin yapısı, hüzünlü ama mağrur ifadesi, kemikli, karakteristik ve son derece teatral o güzel yüzüyle, her biri birbirinden trajik opera kahramanlarını canlandırmak için yaratılmıştır sanki...
İtalyan edebiyatçı, gazeteci ve televizyoncu Alfonso Signorini"nin asıl uzmanlık konusu toplum haberleri üzerine. Signorini"nin bu özelliği Maria Callas kitabında da hissediliyor. Sanatçının yaşadığı dönem ve çevresi ile ilgili hoş bir tasvir çıkıyor okurun karşısına. Biyografinin en önemli özelliği roman tadında oluşu. Sadece bir müzik kitabı ya da ünlü bir ismin biyografisi demek yazara ve kitaba haksızlık olur. Edebi tarafı daha ağır bastığı için ilginç bir hikâyenin içine çekiyor okuru. Sonunda Callas"ın nasıl dünya çapında bir isim olduğunu ve hâlâ nasıl unutulmadığını gözler önüne seriyor...


ARZU HAKSUN GÜVENİLİR / radikal





ÇOK GURURLU, ÇOK KIRILGAN
Maria Callas"ın Hayatı
Alfonso Signorini
Çeviren: Eren Cendey Yücesan
Turkvaz Kitap
2009
245 sayfa, 19 TL.

http://www.ayrintilihaber.com

0 Comments: