ADAM GİBİ ADAM OLMAK - Ş A İ R A N E
“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası.” – Cemal Süreya “Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek…” – Özdemir Asaf “Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.” – Gülten Akın “Cıvıl cıvıldı gözleri Yeni dağılmış bir ilkokul gibi.” – Can Yücel “Duyguluysan işin zor, Yaşamda yeniksindir.” – Özdemir Asaf “İçim hem kimsesizdi hem kalabalık.” – Edip Cansever “Hüznümle vedalaşmayı bana öğretmediler.” – Gülten Akın “Dönmeyeceğimiz bir yer beğen, Başka türlüsü güç.” – Turgut Uyar “Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.” – Didem Madak “İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir?” – Orhan Veli “uçurumlar var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında kendiyle kendi arasında.” – Nilgün Marmara “Sen ki saçından tırnağına kadar Bir hürriyete bedelsin.” – Turgut Uyar “Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz.” – Edip Cansever “Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.” – Özdemir Asaf

Bu Blogda Ara

10 Temmuz 2008

ADAM GİBİ ADAM OLMAK


Adam olmak deriz ya hep, neye göre ve kime göre adam olmak için söyleriz bunu hiç düşündünüz mü acaba. Ben son günlerde düşünür oldum. Ne anlama geldiğini ve ne işe yaradığını çözmek için aklımca kurcalıyorum bu deyimi. Bazen yolda yürürken önümüzde yürüyen insana çarparız nedenli nedensiz ve “ulan adam olsana, yolda yürümeyi bilmiyorsan yürüme” deriz. Bazen de “okuyup, büyüyecek benim oğlum-kızım, ilerde büyük adam olacak” deriz. Demeyiz diyen var mı içiniz de yok. Ben çoğunlukta hayırları duyar gibiyim. Kimimize göre insanlıkla alakalı, kimimize göre de okumakla alakalı bir durum. Yalnız okumakla da adam olunamayacağını pek çoğumuz uzun süredir fark etmiştir sanırım. Dünyanın bütün kitaplarını yalayıp yutsanız da, en iyi üniversitelerinde okusanız da adam olmayı bu şekilde beceremezsiniz. İstisnalar kaideyi bozmaz tabi. Ona bir sözümüz yok. Peki aileden gelen adam olmak nasıldır. O da verilen terbiye ile alakalı bir durumdur. Boşuna dememişler atalarımız ağaç yaş iken eğilir diye. Gerçekten de o hesap siz daha doğduğundan itibaren doğru olarak edindiğiniz tecrübeleri ve insanlığı verememişseniz, belli yaştan sonra ne yapsanız ne etseniz boştur bence. Çünkü daha küçük yaşlarda eğitilmeye başlayan beyin hücreleri ne yazık ki belli yaştan sonra bazı şeyleri algılayamaz duruma geliyor. Algılasa bile işine gelmiyor o saatten sonra. Çünkü bir adam sendecilik hakim olmuştur benliğimize ve “aman boş ver, bu saatten sonra adam olup da ne yapacağız, olmuşum olacağım kadar bana yeter, olmayanlar düşünsün” deriz. Demedim diyenler bir adım öne çıksın hani. Ben çoğu zaman demişimdir kendi kendime. Tamam sesli değil ama içimden de olsa en az bir iki kere.
Adam olmak, insan olmak, karşındakine adam gibi yaklaşıp adam gibi muamele görmek istemez mi hiç insanoğlu. Elbette ister. Ama sen karşından bir şey istediğinde “ver lan” dediğinde “ne diyon lan” ya da yukarda verdiğimiz örnekte yürürken önümüzdeki bir insana çarptığımızda “afedersiniz, istemiyerek oldu” dediğinizde “ önemli değil veya “sorun değil” gibi cevaplar almak elbette mümkündür. Çünkü bu tamamen insanoğlunun davranışlarına bağlı olarak gelişen bir durumdur. Sana yapılmasını istemediğini sen de başkasına yapmazsan, ya da başkasından duymak istemediğini sen de söylemezsen, istediğin gibi davranış ve sözlere hak kazanırsın. Hak kazanmak elbette adam olmakla yakından ilgili bir durum olduğu içinde önce adam olmayı hak etmelisin. Sonra ben adamım demelisin…

Adam gibi adam olmak deyimi de bunun ispatı değil midir sizce !...

Adamlığımızı ve insanlığımızı kaybetmediğimiz nice günlere…

Mehpare ÖĞÜT
2007

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum