Bedenindeki diş izleriydi şafağın yorgun titremesi
Bedelini an’larla ödediğin bir gülüşün resmiydi
Başak yeşili gözlerinde nice birikmiş notlar vardı
Peşin ödenmiş yargılardı yağmurunda ıslandığın.
Gövdene aynalar tutardım, kirpiklerin ıslanırdı ansız
Karanlık gecelerin öfkesi delişmen yüreğine saklanırdı
Çelik gibi sulara dalar, öfkelerini tokaçlardın zamansız
Parçalanırdı saatlerin zembereği dudakların aşka yapışırdı.
Giden gelmez dağlarına güneşler doğardı seni özlediğimde
Yalnızlıklara aşina bakışlarım yeşillenir, arardım gülüşlerini
Bir ay düşerdi yokluğuna, yıldızlı bir gece olurdun düşlerimde
Kıvılcımlar taşı eritir, kırmızı bir sarılışın gövdesine tutunurduk.
Uzaktı ellerinin gölgesi, kuşlar salardın sessizliğin yamaçlarına
Çiçekli tarlaydı sana gidişlerim, lastik ayakkabılı çocuk olurdum
En kırık türkülerle sarmalardın seven gövdemi, yolumu bulurdum
Islanırdık bir ikindi yağmurunda, dudaklarımızla aşka dokunurduk.
Selahattin YETGİN
0 Comments:
Yorum Gönder
Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum