AĞACA TÜNEYEN BARON - Ş A İ R A N E
“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası.” – Cemal Süreya “Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek…” – Özdemir Asaf “Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.” – Gülten Akın “Cıvıl cıvıldı gözleri Yeni dağılmış bir ilkokul gibi.” – Can Yücel “Duyguluysan işin zor, Yaşamda yeniksindir.” – Özdemir Asaf “İçim hem kimsesizdi hem kalabalık.” – Edip Cansever “Hüznümle vedalaşmayı bana öğretmediler.” – Gülten Akın “Dönmeyeceğimiz bir yer beğen, Başka türlüsü güç.” – Turgut Uyar “Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.” – Didem Madak “İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir?” – Orhan Veli “uçurumlar var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında kendiyle kendi arasında.” – Nilgün Marmara “Sen ki saçından tırnağına kadar Bir hürriyete bedelsin.” – Turgut Uyar “Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz.” – Edip Cansever “Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.” – Özdemir Asaf

Bu Blogda Ara

12 Mart 2009

AĞACA TÜNEYEN BARON


Italo Calvino’nun en sevilen kitaplarından biri olan Ağaca Tüneyen Baron, yazarın daha sonra Atalarımız üçlemesinde bir araya getirdiği kitaplardan ikincisidir. Birincisi İkiye Bölünen Vikont, üçüncüsü ise Varolmayan Şövalye’dir.

Ağaca Tüneyen Baron, soylu bir aileden gelen, on iki yaşındayken babasına isyan edip ağaca çıkan Cosimo üstüne yazılmış bir ütopyadır… Bir daha yeryüzüne ayak basmayacağını söyleyip bütün ömrünü ağaçların üstünde geçiren, bütün ihtiyaçlarını orada gideren; ağaçların üstünde yemek yiyen, temizlenen, okuyan, öğrenen, hatta âşık olan Cosimo, toplumdışı yaşayışına rağmen insanlarla birlikte hareket etmekte, onların yapıp ettiklerine dahil olmakta, yön vermektedir. O, dünyayı değiştiremese de tanımaya ve anlamaya çalışmaktadır. Cosimo’nun biraz komik, biraz hüzünlü ve pek tuhaf bir şekilde son bulan hikâyesi, aslında insanlık tarihinin kazanma ve kaybetmesi üstüne bir hikâyedir.

Üçlemedeki diğer kitaplarda olduğu gibi, baronun hikâyesi de ikincil bir karakter tarafından, kardeşinin ağzından anlatılır: “Sözün özü, bütün hikâye anlatanlar gibi taşkınlığa kapılmıştı, gerçekten başından geçenlerin mi, yoksa eskiler yâd edildiği zaman onların anısıyla geri gelen, içinde duygu kırıntılarının, sıkıntıların, mutlulukların, kararsızlıkların, böbürlenmelerin, kendinden tiksinmelerin yer aldığı geçmiş saatler denizinin mi ya da hani yüksekten attıkça her şeyin pek kolay göründüğü, ama değiştire değiştire anlattıkça sonunda ille de gerçekte yaşanan veya yaşarken ne olduğu görülen şeylere geri dönüldüğünün anlaşıldığı tamamıyla uydurmanın mı daha güzel olduğunu kestiremiyordu. Cosimo henüz, yaşama isteğinin anlatma isteğine ağır bas-tığı, yeterince şey anlatacak kadar yaşanmadığına inanıldığı yaşlardaydı, dolayısıyla ava çıkıyor, haftalarca ortalıkta görünmüyor, sonra kuyruğundan tuttuğu ağaçsansarları, porsuklar ve tilkilerle meydandaki ağaçların üstünde beliriyor, Ombrosalı aylaklara yeni hikâyeler anlatıyor, bunlar gerçekken anlattıkça uyduruklaşıyor, uydurdukça gerçek oluyordu.”

Ağaca Tüneyen Baron, ilk kez her yaştan okura hitap eden bu resimli baskısıyla Türkçede. 220 sayfadan oluşan kitabın fiyatı, 26 TL…

1 yorum:

  1. sevgili arkadsım yok o küçüçük resim benm merakımı gidermiyor kocaman resminle seni görmek istiyorum. http://webdays.blogcu.com da sen beni görebilirsin.SEVGİLER

    YanıtlaSil

Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum