BİR KADIN & BİR ŞAİR “YAŞAR NEZİHE HANIM”


Yaşar Nezihe BÜKÜLMEZ (17 Ocak 1880 - 5 Kasım 1971)

“Satıldı evlerin eşyası hep bir ekmek için
Ne yaptı millet acep bu azabı çekmek için
Kiminde kalmadı yatmak için yatak yorgan
Şaşırdı yollarını genç kadınlar oldu zelil
Eden bu milleti alçaktır böyle sefil…”



Bu dizeler , Türkiye’nin ilk kadın işçi şairi ve aynı zamanda da sosyalist şairi Yaşar Nezihe hanıma ait olup, “ekmek ve kömür ihtiyacı” adlı şiirinden alıntılanmıştır.
Toplumsal olaylara karşı gösterdiği direniş yüzünden pek çok kovuşturmaya maruz kalmış, suçlanmış ve iftiralara da uğramış bir şairdir.

Hayatı filmleri aratmayacak şekilde yokluk, sıkıntılar, acılar ve üzüntüler içerisinde geçen şairin kullandığı bu dizeler, onun özel yaşamıyla birlikte toplumsal olaylara karşı da ne kadar hassak ve ne kadar yakın olduğunu göstermektedir.
Özel hayatında annesini altı yaşındayken kaybeden Yaşar Nezihe hanımın babası kantar idaresinde memur olup, aynı zamanda da alkolik bir adamdır. Dört kız kardeşini ise veremden kaybetmiştir. Yaşar Nezihe hanımın içerisinde öyle bir okuma aşkı vardır ki sırf bu yüzden babası tarafından evden kovulmuş, dere kenarlarından topladığı papatya ve ebegümeçlerini aktarlara satarak, kazancının bir kısmını hocaya vermek suretiyle diğer kısmını da kendi geçimini sağlamak üzere ayırarak, sadece bir yıl boyunca mahalle mektebine devam edebilmiştir. Aynı zamanda komşu kızlarından öğrendiği dikiş ve nakış bilgisiyle de kendi geçimini sağlamaya çalışmıştır.
Özel hayatına dair  kısaca söyleyebileceğimiz; yapmış olduğu üç evlilik, ikinci evliliğinden olma üç çocuk ki, ikisini (Suat ve Sedat) gıdasızlıktan kaybetmiştir. İki kez intihar girişiminde bulunmuş ancak başarılı olamamıştır. Oldukça üzücü, sıkıntılı günler geçirmiş ve hiçbir evliliğinde de aradığı mutluluğu bulamayan bir hanımdır Yaşar Nezihe.

Şiir yazmasıyla alakalı olarak da, döneme ait tüm taş basması ne kadar aşk şiiri var ise hepsini alıp okumuş; kendisi de aruz vezninde şiirler yazmıştır İlk şiiri “Malumat” gazetesinde henüz on beş yaşındayken yayınlanmıştır. Şarkı formunda yazılan ve Leyla Feride adıyla yayınlanan bu şiiri Ahmet Rasim çok beğenmiştir. Daha sonraları da şiirlerini Mahmure ve Mazlume takma adlarıyla yayınlanmaya devam etmiştir. Acı, dert, hüzün temalı şiirleri çok ilgi görmüştür ki, sanırım kendi özel yaşamıyla birlikte, o dönem halkının içinde bulunduğu zor koşulları, çektiği sıkıntıları düşünürsek, şiirlerinin ilgi çekmesine şaşmamak gerek. Çünkü Yaşar Nezihe yazdığı şiirleriyle, halkın da duygu ve düşüncelerine tercüman olmuştur.

Hayatı her ne kadar acılar, üzüntüler, yokluklar içinde geçmiş olsa dahi aslında Yaşar Nezihe hanımın hayatı, özellikle toplumsal konulara gösterdiği duyarlılık ve düşünceler, paylaştığı dizeler içinde saklıdır. Ve onunla ilgili araştırma yapılırken bu yönünün araştırılması çok daha önemlidir.
Özellikle 1 Mayıs ile ilgili olarak yazdığı şiirinde söylemden çok slogan atarcasına kullandığı dizelerde, işçi ve emekçinin hakkını nasılda yüreklice savunduğu ve her türlü duygusallıktan yoksun, oldukça sade ve herkesin okuyup anlayabileceği bir şiirdir ki aşağıda vermiş olduğum şu dizesinde de görülecektir.

“Sayende saadetlere mazhar beşeriyet; / Sen olmasan etmezdi teali medeniyet./ Boynundan esaret bağını parçala, kes, at!/ Kuvvetedir hak., Hakkını haksızlara anlat.”

Koca bir ömür içerisine sığdırdığı acısı, hüznü, yokluğu ve tüm sıkıntılarıyla birlikte 05 Kasım 1971 senesinde 91 yaşındayken kapar gözlerini dünyaya…

Şairin hayatıyla ilgili araştırma yaparken, bunca acılara rağmen nasıl bu kadar güçlü kalıp ayakta durabildiğini anlamaya çalıştım ve sanırım ki, hayatın tüm olumsuzluklarına rağmen kendisinde bulduğum bu güç yaşama ve insanlara duyduğu sevgiden aynı zamanda da haksızlıklara karşı göstermiş olduğu direnişten geliyordu.
Ruh-u Şad Olsun…

Eserleri
-Bir Demet Menekşem (Marifet Matbaası 1913 veya 1915
-Feryatlarım (Vatan Matbaası 1924)
-Çok sayıda şiir ve yazısı ise gazete ve dergi sayfalarında kalmıştır.

Ve yine Yaşar Nezihe hanıma ait bir şiirle, Türk Kadın Şairlerimiz bölümünü noktalıyoruz…


Bahçıvanın suçu ne ki
Gül solduysa hazan utansın
Duyup kalbimin feryatlarını
Bülbüller ağlamaya utansın
Ben ışıl ışıl bir yıldız idim
Düştüysem yere gökyüzü utansın
Gül soldu ise hazan utansın
Cürmü ne ki bağban utansın
Duysun da figan-ı kalb-i zarım
Zar etmeğe bülbülan utansın
Bir ahter-i şuledar idim ben
Düştüm yere asman utansın
Çiğnenmedeyim cuyuş-i gamla
Bu halime hakdan utansın
Oldumsa zelil teessüf etmem
Zillete koyan zaman utansın
Şimdi siperim bela-yı kahra
Bi-laneyim aşiyan utansın
Faş etmez idim bu raz-ı aşkı
Afaka çıkan figan utansın
Feryadım ederse halkı bizar
Bundan bana ne cihan utansın
Şu haline bak utan diyorlar
Ol afet-i bi-aman utansın
Çeşmimden akan sirişk-i ale
Baksın da sebep olan utansın
Bu şiir-i hazini Neziha
Duysun da şairan utansın



0 Comments: