RENKLER ÖLMÜYORDU





Minibüsler vardı orada. Deniz uzaktan görünüyordu. Çocuk ağır
çantasını öbür eline aldı. Burnunun ucu ve yanakları kızarmıştı. Okul
çıkışında her gün buradan geçerdi. Bu kalabalığı, bu hızlı hızlı
yürüyen ve hiçbirini tanımadığı insanları seviyordu. Bir an kentin
bomboş olduğunu düşündü. Evler, işyerleri, vapurlar, sokaklar
bomboş... Bir ürperti duydu.

Aklına annesi babası geldi hemen. Gazeteler. Ne çok gazete vardı! Taze
gazete kokusu. Birinci sınıfta alfabe kokusu. Hava soğuktu, ama
yaşamanın şu anda, şu caddede yürüyor olmanın bir sıcaklığı vardı.

Elbise temizleyicisine uğrayacaktı. Ayrıca fırından ekmek alacaktı.
Güzeldi bunlar.

Martılar da çok hızlıydılar.

Renk renk otomobiller.

Bir adam öksürüyordu. Bin yaşında bir öksürük.

Andersen'in Masallar'ı, TV'de Uçan Kaz, Uzun Çoraplı Kız...Pippi o
kadar ileri gitmemeliydi, diye düşündü. Bütün gücünü hemen göstermesi
gerekir miydi?
Olan bize oldu işte...

Romalı giysileri, deniz fenerleri...

Bir an bütün ders kitaplarının sokakta yürüdüğünü düşündü. İşte şu
adam cebinden para çıkarıyor, karşılığında büfeciden kağıt mendil
alıyor. Sosyal Bilgiler'den çıkmış ikisi de. Konuşunca Dilbilgisi
çıkıyor ortaya. Büfeci paranın gerisini adama veriyor: Bu da
Aritmetik.

Bir kadın, kızını elinden tutmuş sürüklüyor. Böyle kadınlar da var.
Kız ise annesinden bir şey istemiş belli ki. Masal. İşte o istediği.

Otobüsler tıklım tıklım dolu. İçlerindeki her insan ayrı kişi; ayrı
özlemleri var hepsinin, Roman olmuyor mu bu?

Peki Şiir ne? Bütün bunların hepsinin kendisinde uyandırdığı karışık
ama güzel duygu mu yoksa?

Çocuk, ağırlaşmış çantasını tekrar öbür eline geçirdi. Hayır o kadar
da ağır değil.

Bir şey artık ağır gelmiyorsa, ya da daha az geliyorsa, o nedir bilir
misiniz? Yaşama sevincidir.

Çocuk adımlarını sıklaştırdı.

Bir köpek kuyruğunu sallıyordu. Bir pencerede yan yana çicek saksıları vardı.

Bir adam, çocuk arabasından bozularak yapılmış yürür tezgahında ev
gereçleri satıyordu: "Ne alırsan 100 liraya!.."

Düşündü çocuk: "Ne kadar sevgin varsa, o kadar iyi yaşarsın" gibi bir
cümle geldi aklına. Bir yerde mi okumuştu. Hay Allah nerede okumuştu
bu cümleyi?

Hava soğuktu. Ama renkler kolay kolay ölmüyordu.

Solan çiçeklere ne diyelim?


Cemal SÜREYA

0 Comments: