URSULA K. LEGUİN'DEN KISA BİR MASAL - Ş A İ R A N E
“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası.” – Cemal Süreya “Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek…” – Özdemir Asaf “Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.” – Gülten Akın “Cıvıl cıvıldı gözleri Yeni dağılmış bir ilkokul gibi.” – Can Yücel “Duyguluysan işin zor, Yaşamda yeniksindir.” – Özdemir Asaf “İçim hem kimsesizdi hem kalabalık.” – Edip Cansever “Hüznümle vedalaşmayı bana öğretmediler.” – Gülten Akın “Dönmeyeceğimiz bir yer beğen, Başka türlüsü güç.” – Turgut Uyar “Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.” – Didem Madak “İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir?” – Orhan Veli “uçurumlar var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında kendiyle kendi arasında.” – Nilgün Marmara “Sen ki saçından tırnağına kadar Bir hürriyete bedelsin.” – Turgut Uyar “Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz.” – Edip Cansever “Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.” – Özdemir Asaf

Bu Blogda Ara

27 Mart 2013

URSULA K. LEGUİN'DEN KISA BİR MASAL


Adamın biri küçük bir kasabada yaşar, ama hep başka yerleri görme ve gördüğü yerleri başka insanlara anlatma arzusundadır.Nihayet bir gün yola koyulur ve yaşadığı ülkenin başkentine gelir. Bir hana girer ve odasına çıkar, akşam olur mumlar yanar ve adam mum ışığında hanın tam karşısındaki evde çok güzel bir kız olduğunu farkeder. Ancak adamın güzel kızla konuşmaya, onun yanına gitmeye cesareti yoktur. Bir de bakar ki gölgesi mumun ışığında uzamış ve karşı evin penceresinden içeri akmış.

Gölgesine yalvarmaya başlar "Ne olur git o kıza iyice bak ve bana endamını anlat başka birşey istemem" Gölge bu teklife direnir, bir gölge, gölgesi olduğu kişiyi terketmez diye. Ancak adam o kadar yalvarır ki gölge mecbur olur ve adamdan kopar karşı eve girer. Sabah olur gölge gelmez. Adam, akşama kadar gölgesini bekler ama gölgesi onu terk etmiştir.

Adam gölgesini bırakır ve yola devam eder. Çok ülkeler gezer, gördüklerini başka insanlara anlatır ama diğer insanlar onun anlattıklarını hiç ilginç bulmaz. Adam bir türlü istediği ilgiyi ve sevgiyi görmez. Gel zaman git zaman ülkesine geri dönmeye karar verir. Gölgesini bıraktığı kente gelir ki etrafta bir şenlik havası. Ne olduğunu sorar, ülkenin prensesinin evleneceğini söylerler. Düğünü beklemeye karar verir ve ertesi gün prensesin yanında damat olarak gölgesini gördüğünde duruma el koymaya karar verir.

Prensesin yanına güç bela ulaşır ve düğünün durdurulmasını prensesle evlenenin gerçek bir insan olmadığını kendi gölgesi olduğunu söyler. Bunun üzerine gölge, gölgesi olmayan bir adama güvenilmeyeceğini prensese belirtir. Prenses, kısa bir tartışmadan sonra kararını verir : Adamı idam eder ve gölgeyle evlenir.

Ursula K.LeGuin masalı izah ederken şöyle yazmış, mealen. Gölge bizim çirkin, karanlık taraflarımızı simgeliyor. İnsan kendi gölgesiyle yürümesini bilmeli, kendi çirkin , kötü taraflarını görebilmeli. Kimse pür iyi olamaz,bu nedenle de kimse kendini inkar etmemeli.

Ursula K. Leguin'in bir kitabında Andersen'in bir masalından özetle




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum