Sana kırgın olmak isterdim zaman zaman... Sana kırgın olmayı
hakedecek kadar hukukum olmasını yani üstünde!
Ve; “Unuttuğumu zannetme” diyemeyeceğin mesafelerde olmak
isterdim sana...
......Yani; beni “unutma ihtimalinin” bile olamayacağı
mesafelerde!
Bilirim, seversin beni.
“Bilirim” sadece, çünkü öyle söylersin!..
Ama soluyamam... Ama dokunamam... Ama yaşayamam...
Bilirim, seversin beni;
Odandaki lambanın açma anahtarına iliştirdiğin bir
kartpostal gibi!..
Ben, güze bakan ağaçlar gibi meyvelerimi dökmeye başlamışsam
dibime...
Ve ben de “senin gibi” sevmeye başlamışsam artık...
Ve ben de sana demeye başlamışsam; “Ben de unutmadım
seni!..”
Bir mevsimi tüketmiş demektir tarlalar; ekilmeden,
dikilmeden, sulanmadan ve gübrelenmeden...
Halbuki kısır mevsimlere gebedir tüketilmiş her mevsim!
Yıllar, kenarda bekler; geceye doğru giden trenleri gözleyen
çocuklar gibi...
Yollar, dürmededir artık kendini!
Ve hatıralar süpürülmededir hafızalardan; “artık”
paylaşılmayanlara yer açılsın diye!..
Bilirim tabii ki unutmadığını...
Unutmayışımdan bilirim.
Bilirim, seversin hâlâ beni; çünkü sevmek
“Hâlâ”dır işte, hâlâ aradığımız delîl!
Sana kırgın olmak isterdim aslında, zaman zaman...
Yani üstünde, sana kırgın olmayı hakedecek kadar hukukum
olmasını!
Ve; “Unuttuğumu zannetme” diyemeyeceğin mesafelerde olmak
isterdim sana...
Yani; beni unutma ihtimalinin bile olamayacağı mesafelerde!
MUAMMER ERKUL
0 Comments:
Yorum Gönder
Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum