YAŞAMA UMUTLU BAKAN ÇOCUKLAR



ne zaman görsem burnu akan, yüzü kirli bir çocuk
elleri küçücük yüreği büyük

kağıt toplayan, simit satan

çocukluğunu yaşayamayan

yaşayamadığı halde gözleri parlayan

umut veren bakışlarıyla yüreğimi dağlayan

bir çocuk en nihayetinde henüz on yaşında yok!

kırılır kalbim, hüzünle dolar içim

sitemim kendimedir en çok da

sahip olduklarıma şükretmeyi unutan kalbime

al gör derim kendi kendime

Bak da gör;

şu çocuk kadar büyük değil düşlerin.

şu çocuk kadar büyük değil yüreğin...


Bir rüzgar eser aramızda

birimiz garpta birimiz şarkta

oysa ki aynı şehrin sınırlarında

soluyoruz aynı havayı aslında...


Ne gündüzümüz ayrı ne de gecemiz

gördüğümüz Ay'sa Ay, Güneş'se Güneş

mevsimleri saymıyorum bile

Yaz'ımızda aynı Kış'ımızda...


ne zaman görsem burnu akan, yüzü kirli bir çocuk

üstü başı yırtık-yamalı, ayakları çıplak

karınları yarı tok, yarı aç

evlerine üç beş para götürüp 

günü kurtarmak adına

çalışıyorlar çocuk yaşta karın tokluğuna

çoğu akşamları aç ve aç yatarak

yarınlar için hayaller kurarak

kapatıyorlar gözlerini bir sonraki sabaha kadar....


Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL

Aralık 2021






0 Comments: