Gözlerimin
önünden kayıp gidiyor
güneşin altın yansımaları,
bir
kuş kanadının hafifliğiyle
dokunuyor zamana.
Çocukluğumun
gülüşleri hâlâ
bahçelerde yankılanıyor,
ama sesler
yavaşça soluyor
rüzgârın ardında.
Gençliğim, bir
kır çiçeği gibi,
koparıldı ansızın,
kokusu avuçlarımda
kaldı,
gözlerimde yarım bir masal gibi...
Şimdi her
adımda hissediyorum,
bir gölge uzuyor akşamın içine,
ve
ben biliyorum:
Hayat geçiyor,
bir nehrin usul
akışıyla,
kalbime ince bir sızı bırakarak.
Ama yine de,
her
sabah uyanırken
bir damla ışık düşüyor ruhuma—
belki
de hayat,
geçerken bile güzel diye...
Mehpare ÖĞÜT
ŞENGÜLKasım 2025
















Merhabalar.
YanıtlaSilYine çok güezl bir şiir kaleme almışsınız. Önce kaleminize, emeğinize ve gönlünüze sağlıklar dilerim.
Ne çocukluğum biter sanıyordum, ne de gençliğim. Duvarda zamanı kovalayan saatin çubuklarındaki yarışın farkında bile değilken; bir de baktım ki, dayamışım yetmişime merdiveni. İşte tam burada sizin dizeleriniz geçiyor gözlerimin önünden. Beni geçmişe götürüyor ve derin bir ahhh çekiyorum. İyi ki sabahların o bir damla ışığı var ruhumuza düşen, işte ben de o zaman diyorum ki zamana, elinden geleni ardına koyma...
Selam ve saygılarımla.
Merhabalar Recep bey, ben de öncelikle değerli yorumunuz için teşekkürler ediyorum. Aynen de dediğiniz gibi. Çok güzel zamanlarda yaşamız; dostluğun, arkadaşlığın, komşuluk ilişkilerinin, aile kavramının en özel ve temiz hallerinde. Zaman ise bize en büyük düşman olmuş. Ne varsa iyiye güzele dair almış elimizden gitmiş ve bir de bakmışız ki geriye sadece yaşanmışlıklar, anılar kalmış elimizde. Yine de o yılları bile yaşamış olmak hiç yaşamamış olmaktan daha güzel. Hiç olmazsa mazimiz var diyebiliyoruz. Esen kalın selamlarımla
SilBeautiful poem and image!
YanıtlaSilThank you very much for your kind visit. Stay with love.
SilMerhabalar.
YanıtlaSilBenim yazdığım yorum ile diğer yorumların arasında epeyce bir boşluk oluşmuş ve ben bunun neden olduğunu anlamak için bu boşluğu kafama taktım.
Şİmdi Blogger'in bize sunduğu arayüzün mimarisinde şöyle bir durum var: Gerek yazı paylaşırken, gerek yorum paylaşırken, arada boşluk bırakılırsa, rahatsız edici bir boşluk meydana geliyor. Ben bunu yazılarımı paylaşırken fark ettim. Acaba dedim, yorum yazarken de mi öyle oluyor, bir deneyim dedim ve bu deneme yorumumu yazıyorum ve yayımlanmak için göndereceğim. Siz daha sonra, size zahmet olacak ama, bu gereksiz yorumu silerek kaldırırsınız. Şimdi yorum altında hiç boşluk bırakmadan yayınla komutuyla gönderiyorum. Sonuca bakacağız bakalım. Fark edemediğimiz bir boşluk kalmasın diye, son cümlenin bittiği yerde imge yanıp söner, burada iken klavyeden DEL tuşunu sürekli basılı tutun, o tüm boşlukları silecektir.