Ş A İ R A N E: #ANILAR
“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası.” – Cemal Süreya “Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek…” – Özdemir Asaf “Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.” – Gülten Akın “Cıvıl cıvıldı gözleri Yeni dağılmış bir ilkokul gibi.” – Can Yücel “Duyguluysan işin zor, Yaşamda yeniksindir.” – Özdemir Asaf “İçim hem kimsesizdi hem kalabalık.” – Edip Cansever “Hüznümle vedalaşmayı bana öğretmediler.” – Gülten Akın “Dönmeyeceğimiz bir yer beğen, Başka türlüsü güç.” – Turgut Uyar “Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.” – Didem Madak “İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir?” – Orhan Veli “uçurumlar var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında kendiyle kendi arasında.” – Nilgün Marmara “Sen ki saçından tırnağına kadar Bir hürriyete bedelsin.” – Turgut Uyar “Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz.” – Edip Cansever “Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.” – Özdemir Asaf

Bu Blogda Ara

#ANILAR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#ANILAR etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Mayıs 2025

ŞİMDİ HER ŞEY UZAKLAŞIYOR BENDEN

Mayıs 20, 2025 0
ŞİMDİ HER ŞEY UZAKLAŞIYOR BENDEN


Sessizliğin Yankısında Bir İçsel Yolculuk –

Bir sabah uyanıyorsun ve fark ediyorsun:
Hiçbir şey eskisi gibi değil.
Ne sabahlar tanıdık, ne duvarlar, ne aynadaki yüz.
Sanki zaman, seni içinden sessizce söküp almış da fark ettirmemiş gibi.
Bir eksiklik değil bu… Daha çok bir silinme hali.
Yavaş, sessiz, iz bırakmadan…
Şimdi her şey uzaklaşıyor benden.

İnsanlar…
Birbirine dokunan ellerin arasına, görünmeyen bir boşluk giriyor artık.
Konuşmalar ezberden ibaret, bakışlar başka dünyalara ait.
Eskiden isimlerini andığımda kalbimde bir yer titrerdi.
Şimdi sadece sessiz bir boşluk bırakıyorlar ardlarında.
Kendime ait sandığım her şey, başka bir zamana aitmiş meğer.
Şimdi fark ediyorum… 

Belki de hiçbir zaman gerçekten burada değildim.

Anılar bile kaçıyor.
Sakladığım defterlerdeki yazılar soluyor.
Bir zamanlar titreyerek yazdığım kelimeler bile beni hatırlamıyor artık.
Kahkahaların yankısı yok, o odalar şimdi suskun.
Bana ait olan ne varsa, çoktan yola çıkmış, habersiz.
Ben hâlâ yerimdeyim; ama içim, bir türlü yetişemiyor gidenlere.

Aynaya baktığımda, gözlerimde tanımadığım bir yorgunluk var.
Ne geçmişe ne geleceğe ait bir yüz.
Sanki her şeyi geride bırakmış ama hiçbir şeye de varamamış bir yolcunun bakışı.
Gözkapaklarımda birikmiş geceler,
Kirpiklerimin ucunda düşmeyen bir vedalaşma…

Ama bu sadece bir kayboluş mu, yoksa bir arayış mı?

Belki de uzaklaşanlar, bana aslında yaklaşmayanlardı.
Belki de bu boşlukta, gerçek benliğime bir adım daha yaklaşıyorum.
Kırıldığım her yerde, biraz daha hafifliyorum.
Giden her parçamla, kalan özüme yaklaşıyorum.
Ve belki… belki de bu bir son değil.
Sadece kendime dönmenin sancılı bir biçimi.

Fakat bugün…
Bugün yalnızca bir gerçeği taşıyabiliyorum içimde:
Şimdi her şey uzaklaşıyor benden…
Ve ben, içimden geçenleri söylemeye bile cesaret edemeden,
sessizce benden gidenlerin ardından bakıyorum.


Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL

20 Mayıs 2025


 

21 Ocak 2025

ANILAR

Ocak 21, 2025 2
ANILAR

 



Kendimizi ne zaman yalnız hissetsek, çocukluk anılarımıza sarılıyoruz...

Belki de tanıdık bir yüz karşılar bizi diye.

Kaybettiğimiz günleri hatırlamaya çalışıyoruz.

Kırık dökük hayatlarımıza.

Şifa olur niyetiyle.

Anılarla yaşıyoruz.

Geçip giden her bir günü..

Özlemle arıyoruz.


Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL

27 Ağustos 2024

DÜNÜ GERİDE BIRAK, BUGÜNÜ KUCAKLA

Ağustos 27, 2024 2
DÜNÜ GERİDE BIRAK, BUGÜNÜ KUCAKLA


Dilime bir şarkı dolandı eskilerden... Eski dediysem nereden baksak 9-10 yılı vardır. Mirkelam hani şu koşan çocuk. Evet, hatırladınız değil mi ! Onun çok sevilen şarkılarından biri vardı.

Geçip giden zamanları
Bir yerlerde bulsam
Geçip giden zamanları
Bir yerlerde bulsam...”

diye devam eden... Konu zamanla alakalı olunca bu şarkı geldi aklıma... Evet zaman.


Zaman, avuçlarımızdan kayıp giden bir nehir gibidir. Bir gün bakarız, anılarımızı biriktirdiğimiz o günler, yavaşça silinip gitmiş. Her gün, bir anı olarak hafızamıza kazınırken, aslında bir daha geri gelmeyecek olanı da ardımızda bırakırız. Geçip giden günler, birer hazine gibidir; onları saklayamayız ama hatıralarımızda yaşatırız.


Her geçen gün, bizi biraz daha olgunlaştırır. Yaşadığımız her an, kendimizden bir parçayı alıp götürür ama aynı zamanda bize yeni bir şeyler de katar. Geçmişin izlerini taşıyan bu günler, geleceğe dair umutlar ve hayallerle doludur. Ancak bu izler, bize her zaman hatırlatır ki, her gün bir daha yaşanmayacak ve her anın kıymetini bilmek gerekir.


Geçmişe bakarken, kimi zaman hüzünle dolup taşarız. Özlediğimiz insanlar, biten dostluklar, kaybolan fırsatlar gelir aklımıza. Ancak geçmişin ağırlığı altında ezilmek yerine, ondan ders almalı ve geleceğe umutla bakmalıyız. Geçip giden günler, bize yaşamanın değerini öğretir. Her anı dolu dolu yaşamak, her günü bir hediye gibi kabul etmek, hayatın gerçek anlamını bulmamıza yardımcı olur.


Unutma ki, geçmişi değiştiremeyiz, ama bugünümüzü ve geleceğimizi şekillendirebiliriz. Geçip giden günlerin izlerini onurlandırarak, gelecekteki günleri daha da değerli kılmak elimizde. Bu nedenle, dünü geride bırak ve bugünü kucakla. Çünkü bir gün, bugün de geçmişte kalacak ve sadece hatıralarda yaşayacak.



Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL

27 Ağustos 2024