“Kimbilir hangi ürkek mevsimi alırsın
gizlice odalara,
saçların balkonları terk edeli kimbilir
ne kadar olmuştur?
annene göstermeden aşağı akardı saçların
kaç kez eksilip çoğalırsın dişlerini fırçalamayı
ezbere bildiğin günlerde…
Mor bir kedi geceyi sıyırarak geçiyordur
kuyruğunda teneke yıldızlar
düşlerinle buluşurken lanetli aynalarda
söylesene hangi ürkek mevsimi alırsın
gizlice odalara…
Ne gece yer rüşveti ne ben
Söz! Annene söylemem…
Yüzüm
hangi...
BİRHAN KESKİN etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
BİRHAN KESKİN etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
27 Ekim 2017
19 Nisan 2015
Bazen
kafamın
içini samanla doldurmuşlar
gibi.. Hiçbir şeyi
anlamıyor,
duymuyor, bilmiyor, düşünmüyor
ve hatta düşünmekten
korkuyor gibi hissediyorum. Aslında
hiç de öyle biri değilim
ve hatta değildim
ama sanırım
yaşın
rüzgarına
kapıldım
ben de!
Evvelki
yıllarda
okuduğum
kitabın
sayısını
hatırlamazken
şimdilerde
bir yıl
içinde okuduğum
kitapların
sayısı
bir elin parmaklarını
geçmeyecek kadar azalmışken,
bu durum ne de çok rahatsız
ediyor beni...
29 Temmuz 2013
Önü denizle başlayan rüzgarlı bir kasabadaydık.
Sanki yıllardır oradaydık. Herşey düzelecekti.
Orada doğmaya çabalayarak öldük.
Meleğim nehir kanatlarını uzaklıklarda yıka şimdi.
Soğuktu, ısınamıyorduk. Bu kadar yakınken. Aramızda
Yalnızca o hava boşluklarının dolaştığı odalardaydık.
Biriken bütün rüzgarlar işte orada, o deniz kasabasında
o çok köpekli, çok rüzgarlı yerde patladı. İkimizi aynı
gökyüzüne baktıran, neydi o, ışık söndü....