"Önce kendini fark etmeli insan"
Herkesin bir değeri vardır ve bunu öncelikle kendisi fark
etmelidir.
Kendime göre çıkardığım sorgulamayı kendi hayatımdan tarif
ederken, bir orta yaş kadının örneği olarak sıraladım.
Yaşamda gerekli olan insana hizmetin önemini uygulamanın
farkındayım.
Mutlu olmanın hakkım olduğunun farkında olarak, kendimi
keşfetmemin farkındayım.
Mutluluğun bir bedel karşılığı olduğunun ve sonucunun yine
kendime kattığı değerin farkındayım.
Mutluluğun zaten kendi içimizdeki güç olduğunun ve bunu
meydana çıkarmayı başarmış bir kadın oluğumun farkındayım.
Mutluluğun tek başına yaşanmayacağının farkındayım.
İnsana yapılan emeğin boşa gitmeyişinin farkındayım.
Mutluluk başkalarına attığın damladır ve bana dönen göl
olduğunun farkındayım.
Mutlu ama imkanları kısıtlı bir kadın olarak, benden daha
fazla imkan sahibi olan bazı kadınların, marka giysileri, bindikleri lüks
arabaları, lüks evlerini, yazlıklarını marifetmiş gibi övünürlerken; ben kendi
zenginliğimin (içinde para, mülk ve benzerleri olmasa da) farkındayım.
Mutluluğun insanın içindeki bir sır olduğunu ve bunu
hayatıma geçirmiş olmanın bilincinde ve farkındayım.
Kendim mutlu olurken ailemi ihmal etmediğimin ve bunun çok
zor olduğunun farkındayım.
Kimseyi memmun etmek
zorunda olmadığımı, ama vicdanıma göre herkesi saymam gerektiğinin farkındayım,
Yaşamda bencil insan sayısının olduğu gibi, kıymet
bilenlerin de olduğunun farkındayım. Bu konuda tanrının beni görüp
gözetlediğinin farkındayım.
Yaşantıma kattığım değerlerin, çok gezmek, çok okumak, çok
insan tanımak olan gerçeğin, hayat okulunun yaşamıma işlenmesinin, başkasının
bana sunduğu hazır nimet olmadığını ve buna çok emek verdiğimin, bedel
ödediğimin farkındayım.
İnsan ve kadının çok önemlli olduğunun ve buna zaman ve emek
harcadığımı kim nasıl değerlendirir bilemem ama kötü bir şey yapmadığımın farkındayım,
4 yıllık zamana yayılan özellikle bilgelik kitabını her gün
okuyup hayatıma geçiren ve beni benim içimdeki insana götüren bilginin önemini
biliyorum ve ben bunun farkındayım. İçeriğini bilmeyen, okumayan insanların
beni kırıp döktüğünü ve hoşgörüyle sustuğumun ben de farkındayım. Aynı konuda öğrendiğimi hayatıma geçirirken
bilmişlik olarak, kendi sözünün doğruluğunu dayatıyor diyen insanları da hoş
görüyorum ve ben bunun farkındayım. İnsanların canımı acıtarak öğretecekleri
çok şey var anlaşılan… Bu konuda da çalışmam gerektiğinin farkındayım. Çünkü
hayat bir okul, bende içinde hiç bitmeyecek dersini alan bir öğrenciyim, bunun
da farkındayım.
İnsanın insana ayna olduğunun ve aynanın arkasındaki gerçek
bir sırrın bulunduğunun farkındayım. Bunu her insan bilemeyebilir, ben gerçeği
görüp 3 üncü gözümün açıldığının farkındayım. Ne mutlu bana derken, buralara
gelmenin çok sancılı olduğunun da farkındayım.
Etrafımda güzel insanlar olduğunu ve olmamış insanların da
birgün beni anlayacaklarının farkındayım ve ayrıca görmeyip anlamak istemeyenler
olacaktır; ben onlara olmuşluğumla yaklaşırsam “insanım” diyeceğim. O zaman ham meyveyle olmuş meyvenin eyrımını
başkaları yapacaktır, dert etmiyorum.
Kimin nasıl düşündüğünü kurgulamak yerine benim ne
yaptığımın önemli olduğunun farkındayım.
Kısacası kişisel gelişimin her alanından aldığım derslerin
önemini büyük küçük demeden, etrafımda söylerken buna bozulanlar, illa kendi
dediği doğrudur, saçma şeylere kendini kaptırıyor diyenleri hoş görerek;
zamanın herkese ilaç olacağının farkındayım.
Bu tür konularla ilgilenilmesinin önemli olduğunu duymak
görmek bir başka mutluluğumdur. Dileğim etrafınızdaki insanlardan kendi
içlerindeki cevherleri fark edenlerin, sayılarının çoğalmasıdır. Mutlu insan
fedakar insandır, özverili insandır, bedelli insandır. Tanrım mutluluğunuzu
bozmasın! Yolunuz açık, ışığınız daim olsun!
İnsaf KILIÇ (AGİKAD Ankara Girişimci Kadınlar Derneği
Başkanı)
-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o-o
NOT : Bu yazı mail adresime dahil olduğum bir grup üzerinden gelmiştir. Çok beğendiğim için de siz blog okuyucularıyla paylaşmak istedim....
0 Comments:
Yorum Gönder
Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum