I
Ben denizin kumları üzerinde durdum
Bir heykel tadında olan ve bunu geçen
Bir şekilde denizin kumları üzerinde durdum
Durdum ki, şehrin son kalıntısı onu unutmak olsa gerek
Diyordum. Ve bütün ayrıntılarından sıyrılmış bir düzlüğün
Ayrı bir nesne gibi, daha sonra da
Hiç görmediğim bir yaratık gibi üstüme gelmeye başladığı
Bir şey olsa gerek
Ben bunu duyuyordum.
Yalnız duymak mı? korktum ve her yerlerimle yalnız oldum
Oldum ki, düzlük dediğim o...
EDİP CANSEVER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
EDİP CANSEVER etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
23 Ocak 2014
06 Eylül 2013
Baylar!
Bin dokuz yüz seksen birdeyiz
Karşınızda eylülün sesi
Ağustosa çekildi, eylülün sesi
Birazdan konuşacak
"Bu dünyada yaşamak can sıkıcı bir şeydir baylar."
Tepelerde bulamaçların kahverengi eridiği
Eriyip sarı sarı aktığı bir mevsim
Bir saat gibi işlerken avucumdaki güz çiçeği
Yosunların kapılara usulca
Tırmanıp yerleştiği
Yani eylülün sesi, buysa çok iyi baylar.
Yaz geçti, sözgelimi midyelerden yorulduk
Eni boyu belirsiz...
28 Ağustos 2013
Şiirin
soyutluğu somutluğu sorunu çok tartışıldı. Gene de belli bir sonuca varılamadı.
Kapalı şiir için soyut, "anlamsız şiir" için soyut, toplumcu olmayan
şiir için soyut, hatta yeni şiirlerin tümü için soyut denildi. Gerçi soyut
şiirle, somut şiir arasındaki ayrım kesin olarak belirlenmiş değil. Değil ama,
işe bu yönden bakanlar da yok denecek kadar az. Soyut kavramı, giderek,
sanatta, felsefede kullanılan...