Elimde bir bardak çayla oturdum pencere kenarına…Geleni geçeni izliyorum, geçmiş günleri anımsayarak…İnsanların kimi koşarak, kimi kısa adımlarla aheste ilerliyor taşları oynayan kaldırımda…Yorgun ve uykusuz dolmuş durağına giden bu insanların acaba ne sıkıntıları, ne dertleri var? Sağlıklılar mı hastalar mı hiç bilmiyorum durumlarını…Aşk acısı ile kavrulup yüreği yaralanmış kaç kişi geçti acaba evimin önünden?..Sevdiğine sevdiğini söyleyemeden...
YARA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
YARA etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
22 Aralık 2013
10 Eylül 2013
İnsanın yaralarını sarması,
geçmişi yaşanmamış farz etmesi hayli zaman alıyor. Eksilenlerle kalanları
karşılaştırdığında, kalanların sayısının az olmasına rağmen aslında en vefalı
olanların kalanlar olduğuna hak veriyor. Ve onlara sımsıkı sarılarak unutmak,
geçmişe sünger çekmek, yarınlara umutla bakmak, güneşe gözlerini kısmadan
bakabilmeyi, yağmurlar altında ıslanmaktan korkmadan haykırırcasına şarkı
söylemeyi istiyor tekrardan. Tekrardan yaşamamak...
11 Nisan 2013
Yaralar vardır, hayatta,
ruhu cüzzam gibi yavaş yavaş ve yalnızlıkla yiyen,
kemiren yaralar.
Sâdık Hidâyet/ Kör Baykuş
...