Eskiden
düştüğümüz zaman
Yaranın
üstüne yaprak basmayı öğretmişti büyükler
Korkma geçer
diyerekten…
Ne tuhaf ki
yara kururdu bir süre sonra
Ve koyu bir
renk alaraktan
Azalırdı
acısı da…
Sonra,
Düşe kalka
büyümeyi öğrendik hayat yolunda
Eriştik en nihayetinde
olgunluğa
Ve yine
öğrendik ki;
Aldığımız
yaralar değilmiş canımızı yakan.
Aslolan yaraları
açanlarmış, kapanmayan…
Kiminle
kesiştiyse yolumuz
Başlardık en
güzelinden...
GÖNÜL YARASI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
GÖNÜL YARASI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
22 Ağustos 2017
22 Aralık 2013
Elimde bir bardak çayla oturdum pencere kenarına…Geleni geçeni izliyorum, geçmiş günleri anımsayarak…İnsanların kimi koşarak, kimi kısa adımlarla aheste ilerliyor taşları oynayan kaldırımda…Yorgun ve uykusuz dolmuş durağına giden bu insanların acaba ne sıkıntıları, ne dertleri var? Sağlıklılar mı hastalar mı hiç bilmiyorum durumlarını…Aşk acısı ile kavrulup yüreği yaralanmış kaç kişi geçti acaba evimin önünden?..Sevdiğine sevdiğini söyleyemeden...