LEYL SURESİ – CEMALNUR SARGUT 


Bu kitap, inceleme – araştırma kategorisindedir.
Mekke döneminde inen ve 21 âyetten oluşan Leyl Sûresi; hüsnâyı tasdik, takvâ ve Allah rızası için infak etmenin öneminden bahseden bir kitaptır. Elbette bu kitabı okurken bazı terimler bizi zorluyor olsa da bence bu tarz kitapların çok hızlı okunup geçilmemesi, anlayarak ve araştırılarak okunması gerektiği taraftarıyım. Anlaşılmasından kasıt; öncelikle anlamadığımız bir kelime olduğunda öncelikle onun ne manaya geldiğini öğrenmek ve ondan sonra anlatılmak isteneni birleştirerek anlamak...


Hüsnâyı tasdik, “Allah’ın isimlerinin gerektirdiği neticeleri kabul etmektir.” Hüsnâyı tasdik’ten gaye; hiç kimseyi kınamamak, hiç kimsede abes görmemek, herkesin kendi vazifesini yaptığını kabul etmektir. Çünkü herkes ezelî ismine göre hareket eder. Bu durumda kınanacak hiçbir şey yoktur. O halde bize düşen, herkesin ezelî ismine göre hareket ettiğini kabul etmek, ancak hareketi yapma şeklinden dolayı cezâ göreceğini bilmektir. Yani zarar verirse karşılığında o da zarar görecektir; iyilik yaparsa karşılığında

O da iyilik görecektir.



Bu kitap bize Allah’ın kulunda olması gereken nitelikleri anlatmakta. Bunu da takva yaparak, hüsnayı tasdik ederek ve bir şeyi yaparken yaptığını Allah rızası için yapması gerektiğine örnekler vererek. Mesela takvayı şöyle tarifliyor kitap;


Gerçek takvå şudur: Kalbindeki bütün düşüncelerini toplayıp bir tabağın içine koysan ve onu üstü açık bir halde çarşıda bütün halka sunsan, eğer onda utanacağın bir şey yoksa işte bu takvâdır. “


Bu arada takva; (Arapça: التقوى at-taqwá)  kulun, azametinden korkarak ve rahmetini ümit ederek Rabb'ine karşı olan kulluk görevlerini yerine getirmesi, emirlerini tutup yasakladıklarından kaçınması anlamına gelen bir terimdir.


Utanacağın bir şey yoksa diyor o halde bizler kul olarak eline, beline, diline sahip ol’dan yola çıkarak attığımız her adımda, söylediğimiz her söz de ve yaptığımız her işte Allah’a karşı sorumluyuz. Ama bunu gerçek manada uygulayabiliyor muyuz ! İşte bütün mesele bu. Yaşadığmız zaman içerisinde öyle çok mücadele ediyoruz ki hayatla, unuttuğumuz bazı şeyleri yeniden hatırlatması adına gerçekten okunması gerekli bir kitap diye düşünüyorum. Zaten, Cemalnur Sargut hanımın anlatımlarına hayran biri olarak bu kitabı ile aydınlanmak ve gittiğim yolun doğruluğunu hesaplamak adına da iyi ki okudum diyorum.


Kitabı okuyup okumamak size kalmış. Ancak okuduğunuzda keyif alacağınız ve çok şeyi düşünmeye yeniden sevk edecek bir kitap olduğunu da belirtmek isterim.


Keyifli okumalar dileğiyle....


Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL


 

 

Kuş tüyü yastıklarda yatmak mı !

bir gecenin sabahını göremeyecek olmanın acısıyla

yalnızlığına da alışıyor insan varlığı olmayınca

kaderin ördüğü ağlara sarılıyorsun zamanla....

gözümden düşen düşene 

yüreğimden gidenleri saymıyorum bile

kendi kendimle başbaşayken hele

yarınları düşünüyorum mu sorma bir de!

kalkıp gidesim var ama nereye

içimden bir ses devir diyor şu masayı

kır at bardakları

sarhoşluğum olsun içmediğim akşamlarda

yıldızlarla helalleşiriz nasıl olsa,,,

sonra, sonra otur, otur oturduğun yerde diyen hain bir ses

vuruyor duvardan duvara

yalpalıyorum evin ortasında 

düştüm mü elvedalara...

sen de boşuna hevesleniyorsun canım benim

canın mıyım gerçekten senin

ya neyimsin, neyim olacaksın canımdan başka

bilmem ki, belki de, belki de neyse boşver

konuşma şuursuzca...

Canınsam canınımdır nasıl olsa...

Kapının gölgesi düşmüş yoluma

yolum uzun!

toparlanmak lazım haydi durma

durma ! Derle toparla sağı solu, 

düzelt yastıkları da...

zaman geçiyor;

her günden daha bir hızla...


Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL

2023-Mayıs


                                       

Ne beklediğini bilirsen
Beklemek çok güzeldir.
Heyecanlanırsın, hayal kurarsın, gelmesini beklersin...
Bunun için çokça sabır gerekse de
Sabrın sonu selamettir.
Bekle ve sabret !
Beklediğin şeyler ayağına gelecektir...

 

 
                         Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL / 03 OCAK 2023

 Kalbimin bir yerinde, bir yerlerde

Acılara yol almış hatıralar 

Zamana ayak uyduramayan duygular

Kırık dökük eşyaların arasında

Sıkışmış çocukluğumun külleri var...

Kurtulamadığım, korktuğum, 

Gizlisi saklısı olmayan zamanın içinde

Geçmişin izleri var

Kokusunu ciğerlerimden atamadığım...


Çocukluğum...


Hayatımın bir döneminde bir yerlerde

Silinmeyen anıların eşliğinde 

Unuttuklarım, unutmaya çalıştıklarım

Göz göze, yan yana gelmekten kaçındıklarım

Kızgınlıklarım, hayal kırıklıklarım

Yaşamak isteyip de yaşayamadıklarım

En çok da çocukluğum,

Dönüşü olmasa da ayrıldıklarım...


Çocukluğum...


Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL

24 Ekim 2022


 



Varabilseydik dünyanın güzelliğine

Sevebilseydik herkesi Yaratandan ötürü kardeşçe

İzin verebilseydik bir fidanın büyümesine

Ve o fidan büyürken yeşertebilseydik her şeyi sevgimizle

Aradığın Cennet dünyan olurdu işte…


Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL

2022

 



Sevdiğin bir şeyi yapmaya devam etmelisin. Kimsenin seni durdurmasına, engellemesine ya da bunu yapman için vazgeçirmesine izin vermeden, bildiğin şekilde yoluna devam et.. Kim ne derse desin önemli olan sen ve senin yaptıkların, düşünce ve duyguların. Söylediklerini daha doğrusu senin düşüncelerini anlamayanlar illa ki olacaktır ama bu onların haklı olduğunu değil senin doğru yolda olduğunu gösterir, bunu bil.. Çünkü, birileri sürekli olarak senin yaptıklarınla ilgili vır vır ediyorsa sen doğrusundur, doğru yoldasındır. Çünkü, o vır vır edenler aslında elinden hiçbir iş gelmeyenler, kaldı ki seni gizliden gizliye beğenip de içinde hırs küpleri barındıranlardır unutma. Herkesin aklı kendine ve herkes kendi yaşamını kendi elleriyle kurmak zorunda. Sen başkasının yaşam modelini değil kendi yaşam modelini yaratmalı, geliştirmeli ve ona göre hayatına bir yön çizmelisin. Bu ana kadar hep başkalarının dedikleriyle yaşadıysan üzülme ! Hiçbir zaman geç kalmış değilsin. Bundan sonra ki hayatını kendi istediğin gibi şekillendir ve mutlu olmayı seç. Engeller çıksa bile önemseme. Çünkü her engel senin bir sonra ki basamağı çıkmana yardımcı olmak içindir. Nasıl mı ? Her engel senin yaşamla, olaylarla ve de insanlarla mücadele etmeni öğretecek birçok fırsatlar sunar ve sen bu fırsatları doğru şekilde değerlendirilebilirsen ki bu yüksek olasılıkla senin karar ve davranışların sonucu gelişecek bir süreçtir; işte o vakit sen, o engellerin birer birer kalktığını görecek ve üst basamağa çıkacaksın ve bu ta ki son basamağa varana dek böyle devam edecektir. Son basamağa geldiğinde ise geride bıraktığın basamaklara dönüp bakman gerekir. Çünkü o basamaklarda senin vazgeçtiklerin, kararların, şansızlıkları, sana sırtını dönenler ve senin yanında olup destek verenleri... göreceksin. Ve bundan bir an olsun pişman olmadan son basamağa ulaşmanın verdiği mutlulukla kendine güvenmenin tadını çıkar ve yaşamın güzelliklerinin keyfini sür. Bunu hakettin çoktan. İnanç, azim, kararlık sayesinde her işin üstesinden gelecebileceğini ve zor gibi görünen her şeye ulaşabileceğinin farkındasın artık değil mi !

Kural ; Yaşam sana bir şey vermiyorsa sen almalısın onu kendi ellerinle...



Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL

 


Kapısından kaç kere girip çıktığım
Tepesinde siyah benekli kedinin pineklediği
Yıllara meydan okuyan bahçe kapısı
şimdilerde kırık dökük dağılmış yerlere..

Her yaz koşarak gittiğim
kapısından neşeyle geçtiğim
çiçekler arasında gezindiğim
o çiçekli bahçedeki ev
geçmişte kalmış anılarla birlikte
çöktü çökecek küçük bir sarsıntıyla birlikte....

ne anılar biriktirmiştik oysa ki
şarkılarla yeri göğü inlettiğimiz
el yapımı çardağında dinlendiğimiz
merdivenlerinden inip çıkarken seslerden irkildiğimiz
neşeli bir evdi birlikte eğlendiğimiz...

Şimdilerde ne zaman gitsem
uğrarım her defasında mütemadiyen
Görmeden gitmem hatrı kalır diye
bir süre seyrederim uzun uzun
anıların eşliğinde...

Hiçbir şey aynı kalmıyor yeryüzünde
zaman herkesi değiştiriyor her haliyle
geriye kalan sadece yaşanmışlıklar oluyor anılar eşliğinde
ve sonunda kırılıp dökülüyor bu ev gibi her şeyde....


Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL
Aralık 2021




ne zaman görsem burnu akan, yüzü kirli bir çocuk
elleri küçücük yüreği büyük

kağıt toplayan, simit satan

çocukluğunu yaşayamayan

yaşayamadığı halde gözleri parlayan

umut veren bakışlarıyla yüreğimi dağlayan

bir çocuk en nihayetinde henüz on yaşında yok!

kırılır kalbim, hüzünle dolar içim

sitemim kendimedir en çok da

sahip olduklarıma şükretmeyi unutan kalbime

al gör derim kendi kendime

Bak da gör;

şu çocuk kadar büyük değil düşlerin.

şu çocuk kadar büyük değil yüreğin...


Bir rüzgar eser aramızda

birimiz garpta birimiz şarkta

oysa ki aynı şehrin sınırlarında

soluyoruz aynı havayı aslında...


Ne gündüzümüz ayrı ne de gecemiz

gördüğümüz Ay'sa Ay, Güneş'se Güneş

mevsimleri saymıyorum bile

Yaz'ımızda aynı Kış'ımızda...


ne zaman görsem burnu akan, yüzü kirli bir çocuk

üstü başı yırtık-yamalı, ayakları çıplak

karınları yarı tok, yarı aç

evlerine üç beş para götürüp 

günü kurtarmak adına

çalışıyorlar çocuk yaşta karın tokluğuna

çoğu akşamları aç ve aç yatarak

yarınlar için hayaller kurarak

kapatıyorlar gözlerini bir sonraki sabaha kadar....


Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL

Aralık 2021