Ş A İ R A N E
“Biliyorsun ben hangi şehirdeysem Yalnızlığın başkenti orası.” – Cemal Süreya “Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek…” – Özdemir Asaf “Ah, kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya.” – Gülten Akın “Cıvıl cıvıldı gözleri Yeni dağılmış bir ilkokul gibi.” – Can Yücel “Duyguluysan işin zor, Yaşamda yeniksindir.” – Özdemir Asaf “İçim hem kimsesizdi hem kalabalık.” – Edip Cansever “Hüznümle vedalaşmayı bana öğretmediler.” – Gülten Akın “Dönmeyeceğimiz bir yer beğen, Başka türlüsü güç.” – Turgut Uyar “Vasiyetimdir: Dalgınlığınıza gelmek istiyorum Ve kaybolmak o dalgınlıkta.” – Didem Madak “İçime gene Yolculuk mu düştü, nedir?” – Orhan Veli “uçurumlar var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında kendiyle kendi arasında.” – Nilgün Marmara “Sen ki saçından tırnağına kadar Bir hürriyete bedelsin.” – Turgut Uyar “Bir buluşma yeridir şimdi hüzünlerimiz.” – Edip Cansever “Bütün renkler aynı hızda kirleniyordu, Birinciliği beyaza verdiler.” – Özdemir Asaf

Bu Blogda Ara

27 Aralık 2025

GEÇMİŞE SAYGIYLA, YARINA İNANÇLA, YENİ YILA MERHABA

Aralık 27, 2025 0
GEÇMİŞE SAYGIYLA, YARINA İNANÇLA, YENİ YILA MERHABA

 


Bir yılı daha geride bırakıyoruz.
Adımlarımızın izini taşıyan sokaklar, içimize çöken sessizlikler, yarım kalan cümleler… Hepsi artık takvimin arka sayfalarında. Ama hiçbir şey gerçekten geride kalmıyor; bazı şeyler sadece bizi şekillendirip usulca yerini alıyor.

Bu yıl bize ne verdiyse, bir bedelle verdi.
Sabretmeyi öğrendik; bazen isteyerek, bazen mecburen.
Kaybetmeyi öğrendik; ama her kaybın içimizde yeni bir boşluk değil, yeni bir derinlik açtığını da.
Susmayı, beklemeyi, yeniden başlamayı…

Şimdi veda ediyoruz.
Bize ağır gelen günlere, artık taşımak istemediğimiz kırgınlıklara, “belki” diye oyaladığımız ihtimallere.
Vedalar acıtmadan olmuyor; ama bazı kapılar kapanmadan yenileri açılmıyor.

Yeni yıl, mucizeler vaat etmiyor belki.
Ama bir ihtimal sunuyor:
Daha dürüst sevinçler, daha sade hayaller, kendimize biraz daha yakın bir hayat.

Yeni yılda umut;
yüksek sesle değil, derin bir nefes gibi gelsin.
Bizi yormayan insanlarla, içimizi incitmeyen hedeflerle, kendimizi eksiltmeden büyüyebileceğimiz yollarla…

Geride kalan her şey için teşekkür ediyoruz.
Bize öğrettikleri için, bizi biz yaptığı için.
Ve şimdi, daha hafif ama daha güçlü bir kalple, yeni yıla doğru yürüyoruz.

Hoş geldin yeni yıl.
Bu kez, kendimize daha nazik olacağız.



Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL

27 ARALIK 2025


16 Kasım 2025

HAYAT GEÇİYOR

Kasım 16, 2025 5
HAYAT GEÇİYOR

 

Gözlerimin önünden kayıp gidiyor
güneşin altın yansımaları,
bir kuş kanadının hafifliğiyle
dokunuyor zamana.
Çocukluğumun gülüşleri hâlâ
bahçelerde yankılanıyor,
ama sesler yavaşça soluyor
rüzgârın ardında.
Gençliğim, bir kır çiçeği gibi,
koparıldı ansızın,
kokusu avuçlarımda kaldı,
gözlerimde yarım bir masal gibi...
Şimdi her adımda hissediyorum,
bir gölge uzuyor akşamın içine,
ve ben biliyorum:
Hayat geçiyor,
bir nehrin usul akışıyla,
kalbime ince bir sızı bırakarak.
Ama yine de,
her sabah uyanırken
bir damla ışık düşüyor ruhuma—
belki de hayat,
geçerken bile güzel diye...


Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL
Kasım 2025




13 Kasım 2025

HEP BİR EKSİK HEP BİR YARIM

Kasım 13, 2025 4
HEP BİR EKSİK HEP BİR YARIM


Ben bazen bir şarkı dinlerim, dalarım uzaklara.

Bazen bir film sahnesinde takılır kalır aklım, bazen de geçtiğim yollarda...

Geçmişi çizmem, çizemem asla,

Hatırı kalır anılarda,

Belki de varamadığım yarınlarda...

Hüzünlü bir melodi gibi söylenir dururum

Eskidendi çok eskiden

Şimdi değiştim neden diye sorma.

Gözlerimde eski sokaklar,
Adımlarımda unuttuğum şarkılar.
Bir tebessüm takılır dudağıma,
Çünkü hep bir eksik, hep bir yarım var.


Bir yağmur vurur camıma,

Yıkar gider her şeyi

Düşüncelerim silinir

Düşen yaprak misali...


Gözlerimde eski sokaklar,
Adımlarımda unuttuğum şarkılar.
Bir tebessüm takılır dudağıma,
Çünkü hep bir eksik, hep bir yarım var.


Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL

KASIM 2025

 

08 Kasım 2025

ON KASIM VE HİÇ BITMEYEN ÖZLEM

Kasım 08, 2025 8
ON KASIM VE HİÇ BITMEYEN ÖZLEM

 



Her yıl takvimler 10 Kasım'ı gösterdiğinde, saatler 09:05'i vurduğunda, yüreklerimizde derin bir sızı, boğazımızda düğümlenen bir hüzün belirir. O an, bir milletin umutla bağlandığı, varoluşunu borçlu olduğu ulu önderini kaybettiği o hazin an yeniden yaşanır. Sirenlerin sesi, sadece bir alarm değil, aynı zamanda o büyük boşluğun, dinmeyen özlemin ortak çığlığıdır.
​Sen bedenen aramızdan ayrılalı yıllar geçti Atam. Ancak bıraktığın miras, kurduğun Cumhuriyet, bize çizdiğin çağdaşlık yolu o kadar büyük ki, seni sadece bir tarih yaprağı olarak değil, yaşayan bir ruh, yolumuzu aydınlatan bir meşale olarak görüyoruz. Her 10 Kasım'da, gözlerimizden akan yaşlar, senin bize kattığın değerin, kurduğun bağımsızlığın ne kadar paha biçilmez olduğunun en saf ifadesidir.
​Bizler, senin "Bütün ümidim gençliktedir" dediğin o gençliğin bir parçası olarak, bu vatanı ve emanetini yaşatma azmiyle doluyuz. Hüzünlüyüz, evet, çünkü senin gibi bir dehayı kaybetmenin acısı hiçbir zaman tam olarak dinmeyecek. Ama aynı zamanda gururluyuz, senin evlatların olmaktan, senin izinden gitmekten.
​Her 10 Kasım, bir yas günü olmaktan çok, anlama, hatırlama ve geleceğe daha sıkı sarılma günüdür.

Ruhun şad olsun, Büyük Önder

Sana olan sevgimiz ve minnetimiz sonsuzdur.


Mehpare ÖĞÜT ŞENGÜL