Her
biri bir niyetle tekbir alarak acizlik ve dert hâliyle namaza başladı.
Müezzin
geldi. Birinin ağzından
”
Ey müezzin! Ezan okudun mu? Vakit var mı?” diye bir söz çıktı.
Diğer bir Hintli istekle
“Hey! Konuştun ve namazın bozuldu” dedi.
Üçüncüsü,
ikinciye
“Ey amca! Onu n‑ç‑n kınıyorsun? Kendine söyle”
dedi.
Dördüncüsü
“Elhamdülillah; ben, o üçü gibi kuyuya düşmedim” dedi.
Neticede
dördünün de namazı bozuldu; ayıp söyleyenler, yollarını daha çok kaybetti.
Kendi
ayıbını gören cana ne mutlu! Ayıp söyleyen, ayıbı kendine satın alır...
Basında
on yara varsa, merhemin‑ kendine kullanman gerekir...
Aynı
ayıp sende yoksa em‑n olma; o ayıp sende de görülebilir...
Ey
benim güzelim! Sakalın bitmemişse,
çenesinde sakalı çıkmayan başkasını
yerme.”
0 Comments:
Yorum Gönder
Yorumunuz İçin Teşekkürler Ediyorum