DUVAR FOTOĞRAFLARI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
DUVAR FOTOĞRAFLARI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
15 Mayıs 2021
08 Eylül 2014
05 Ağustos 2014
17 Temmuz 2014
30 Mayıs 2014
Pebble Art of NS by Sharon Nowlan
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde
Fakat
her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim.
Sen bana dünyada başka
bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu
öğrettin."
- Sabahattin Ali -
23 Mayıs 2014
Yaşamını bir şey beklemeden yaşayacaksın.
Ne çok şey beklediğini biliyorsun;
gene, bekleyeceksin onları (elinde değil bu);
ama beklentilerinin ne ifade ettiklerini,
ne anlama geldiklerini -beklediğin, beklediklerin de, birgün tutup
gelirlerse, onların da ne ifade edeceklerini, ne anlama
geleceklerini- bilerek yaşayacaksın.
Oruç ARUOBA
02 Nisan 2014
11 Ocak 2014
29 Aralık 2013
02 Kasım 2013
25 Haziran 2013
╰დ╮ღ╭დ╯
Bazen ölümü kurtuluş zanneder insan. Gideceği yerin daha
kötü olmayacağına inanır, çünkü içinde bulunduğu durum, onu dünyanın her
şeyinden soğutmuş ve kendisine bir nefes bile kalmamıştır, o zaman çekip
gitmesi gerektiğini düşünür, gider. Bu bir pes ediştir. Benim fıtratıma
terstir. Dünya benden aldıkça, ben ayrı saldırı yolları keşfediyorum. İnsan
ancak bunu "kazanmaktan başka çarem yok" dediği anda uygulamaya
başlar.
Servet SAYGINOĞLU
27 Mayıs 2013
12 Mayıs 2013
20 Nisan 2013
17 Şubat 2013
Her neyse, hep, büyük bir çavdar tarlasında oyun oynayan
çocuklar getiriyorum gözümün önüne. Binlerce çocuk, başka kimse yok ortalıkta
-yetişkin hiç kimse, yani- benden başka. Ve çılgın bir uçurumun kenarında
durmuşum. Ne yapıyorum, uçuruma yaklaşan herkesi yakalıyorum; nereye
gittiklerine hiç bakmadan koşarlarken, ben bir yerlerden çıkıyor, onları
yakalıyorum. Bütün gün yalnızca bu işi yapıyorum. Ben, çavdar tarlasında
çocukları yakalayan biri olmak isterdim. Çılgın bir şey bu, biliyorum, ama ben
yalnızca böyle biri olmak isterdim. Biliyorum, bu çılgın bir şey.
J.D Salinger - The Catcher in The Rye / Çavdar Tarlasında
Çocuklar
12 Şubat 2013
16 Ocak 2013
Ne kadar cesur olursak olalım, yokluk bizi ürkütüyor.
İz bırakmadan silinmek, bir kurbağa gibi gebermek,
bütün rüyalarımızla bütün acılarımızla yok olmak...
İnsan zekası bu kadar trajik bir sonu zor kabul ediyor.
Vücudumuzu aşmak, 'ben'in dar ve sevimsiz geometrisinin
ötesine geçmek,
sonsuza yönelmek, bir insana sarılmak, hatıralarda yaşamak:
işte aşkın, dinin ve kahramanlığın kaynakları.
Cemil Meriç/ Jurnal-1