On
üç yaşındaydım. Ortaokula gidiyordum. Babam öleli iki yıl
olmuştu. Yoksul düşmüştük. Annem terzilik yapıyordu, zar zor
geçiniyorduk. Büyük bir evin iki odasında oturuyorduk.
Kitaplarımın çoğu noksandı, okul çantam bile yoktu..
Bayram
geldi. Annem ne yaptı etti, bana bir ayakkabı aldı. Bir pantolonla
bir gömlek dikti. Sabah erkenden kalkıp giyindim. Bir gün önceden
sözleşmiştik, iki arkadaşım beni evden alacaklar, birlikte
bayram yerine gidecektik....
ANI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ANI etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
20 Haziran 2023
05 Aralık 2019
Ne kadar da
mutluymuşuz meğerse.. Küçükken, anne babamız bizimleyken, oyuncaklarımızla
oynarken, bir odanın içine kurulmuş sobanın etrafında ısınırken. Sabahları
kızarmış ekmek kokusunu içimize çekerken. Buğulanan pencerelere kalpler
çizerken. Kar yağdığı için delice sevinip kardan adam yapma telaşı içine
girerken. Konu komşu kapı önlerinde oturup çekirdek çitlerken, gelen geçen
herkese selam verirken, yaz geldiğinde memlekete gideceğiz diye...
27 Ağustos 2014
1923 Mart'ının 15. günü,
Gazi'nin
mahşeri bir kalabalık içinde ve Adana İstasyonu'ndan kente doğru
iki taraflı uzanan yoğun insan seddi arasından, yaya olarak,
alkışlar ve coşkun sevinç gösterileriyle ilerleyişi ardından,
o olağan üstü anlatımıyla sözü İsmail Habib Sevük'e
bırakalım:
"...Yolun
ortalarına geldiğimiz zaman, birdenbire sahne değişti. Matem
simgesi gibi baştan aşağı siyahlara bürünmüş bir küme kadın
içinden, iki levha taşıyan...
19 Mayıs 2014
Önemlidir
ve çok şeydir; bir zamanlar sana açtığı ufuklar, verdiği
emekler, içindeki heves, aldığı her nefes, seni çok sevmiş
olması, onu çok sevmiş olman.Ama
”iş”te de, “aşk”ta da, “düş”te de “şu an”dır,
“bir zamanlar”dan daha önemli olan.Yaşamsal
hatadır – bunu “vefa”yla karıştırıp, “şu an”a razı
olman, yarını anılarda araman.Aksi
iddia edilse de, öyle inanman istense de; bir tek sana aittir yaşam
bisikletin.Enerjisini,
pedalına bastıkça elektrik...
25 Kasım 2013
SANATÇI OLMAYI BİRİLERİNE YALAKA OLMAKLA KARIŞTIRANLAR İÇİN
MİNİK BİR HİKAYE
Seksenli yıllar, Berlin Olimpiyat Stadyumu...
Alman gençler doldurmuş stadı.
Çünkü 20. yüzyılın en önemli filozof-sanatçılarından Frank
Zappa konser verecek.
Ama bir sorun var: konser saati gelmiş olmasına rağmen
sanatçı ortada yok.
Yarım saat, bir saat geçiyor, yok yok yok...
Tam iki saat sonra teşrif ediyor nihayet ağır adımlarla
sahneye ...
Çıkıyor,...
06 Ağustos 2013
Her gelen bayram ile birlikte
anacağımız ne kadar çok şey; aradığımız ne çok insan oluyor. Ne garip öyle
değil mi ? Aslında garip olan bir şey yok… Kaybettiğimiz her insan bir anıya
dönüşüyor, özleniyor, gelmeyeceğini bile bile bekleniyor. Küçüklüğümüzde çok da
idrak edemediğimiz bayram coşkusu sadece alınan bayramlık elbise, ayakkabı ve
toplanan harçlıklarla sınırlıyken ilerleyen yaşlarda ne alınan bir elbisenin ne
de bir ayakkabının geride bıraktığımız...